8 Mart Dünya Kadınlar Günü, yalnızca takvimlerde işaretlenmiş bir gün değil, yüreklerde hissedilen bir sevda, bir minnet çığlığıdır. Bugün, kadınların ekonomiye olan katkısını anlatırken, kelimelerin kifayetsiz kaldığı o derin duygulara dokunmak istiyorum. Çünkü kadınlar, rakamlara sığmayacak kadar büyük, istatistiklerle ölçülemeyecek kadar kıymetlidir. Onlar, ekonominin görünmeyen kahramanları değil, görülmesi gereken, yürekleriyle bu dünyayı inşa eden cesur mimarlardır.

Kadınlar, hayatın her alanında olduğu gibi ekonomide de bir sanat eseri gibidir. İnce dokunuşlarıyla, sabırlarıyla, fedakarlıklarıyla, her şeye rağmen dimdik duruşlarıyla… Onlar, tarlada alın teri döken, fabrikada emeğini ortaya koyan, ofiste fikirleriyle geleceği şekillendiren, evde ise yarınlara umut eken kadınlardır. Her biri, birbirinden farklı hikayelerle dolu yürekleriyle, bu dünyayı daha yaşanılır, daha güzel bir yer haline getiriyor.

Dünya Bankası’nın verileri, kadınların iş gücüne katılımının ekonomiyi nasıl güçlendirdiğini gözler önüne seriyor. Kadınların iş gücüne katılım oranında %1’lik bir artış, milli geliri ortalama %0,3 oranında yükseltiyor. Bu, kadınların ekonomide ne denli kritik bir rol oynadığının somut bir kanıtı. Örneğin, bir ülkede kadınların iş gücüne katılım oranı %30’dan %31’e çıkarsa, bu küçük gibi görünen artış bile, ekonominin büyümesine önemli bir katkı sağlıyor. Kadınların iş gücüne katılımı arttıkça, ekonomik büyüme de hızlanıyor. Bu nedenle, kadınların iş hayatında daha fazla yer alması, sadece bir hak meselesi değil, aynı zamanda ekonomik kalkınmanın da bir gereğidir. Ancak bu rakamların ardında, kadınların gözyaşları, umutları, hayalleri ve mücadeleleri var. Bir kadın, sabahın erken saatlerinde uyanıp işe giderken, sadece ailesine ekmek götürmüyor; aynı zamanda topluma umut, geleceğe nefes oluyor.

Türkiye’de ise kadınlar, bir çiçek gibi açmak için mücadele ediyor. TÜİK’in 2023 verilerine göre, kadınların iş gücüne katılım oranı %34,1. Erkeklerde bu oran %71,1. Aradaki fark, kadınların önündeki engellerin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. Ancak kadınlar, bu engellere rağmen, her gün yeniden doğuyor. Tarlada çapa sallarken, fabrikada üretirken, ofiste proje yetiştirirken, evde çocuklarına sarılırken… Her biri, bir kahraman.

Kırsalda, kadınların tarım sektöründeki emeği, ülkenin bel kemiğidir. TÜİK’in 2022 verilerine göre, tarımda çalışanların %45’i kadın. Bu kadınlar, toprağa tohum ekerken, aslında geleceğe umut ekiyor. Elleri nasır tutsa da, yürekleri hep yumuşak. Gözlerinde yorgunluk olsa da, gülüşlerinde hep bir umut. Onlar, ekonominin sessiz kahramanları. Ancak ne yazık ki, çoğu zaman emekleri görünmezve hak ettikleri değeri bulamazlar.

Girişimcilikte ise kadınlar, adeta bir rüzgar gibi esiyor. KAGİDER’in verilerine göre, son 10 yılda kadın girişimci oranı %34 arttı. Bu artış, sadece bir rakam değil, kadınların azminin, cesaretinin ve inancının bir yansıması. Kadınlar, kendi işlerini kurarken, sadece ekonomik özgürlüklerini kazanmıyor; aynı zamanda topluma ilham veriyor. “Yapamazsın” denilen her alanda, “yapıyorum” diyerek, yüreklerimize dokunuyor.

Ancak kadınların ekonomiye katkısı, sadece işte değil, evde de devam ediyor. Dünya Ekonomik Forumu’na göre, kadınlar dünya genelinde ücretsiz ev içi emeğin %75’ini üstleniyor. Bu emek, çoğu zaman görünmez olsa da, toplumun temelidir. Kadınlar, çocuklarını yetiştirirken, evlerini yönetirken, aslında geleceğin ekonomisini de inşa ediyor. Onlar, yürekleriyle çalışırken, bir yandan da sevgiyi, şefkati, umudu büyütüyor.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü, bu emeği görünür kılma, bu yürekleri selamlama günüdür. Kadınların ekonomiye olan katkısını anlamak, onların önündeki engelleri kaldırmak, eşit işe eşit ücret vermek, çalışma koşullarını iyileştirmek, hepimizin görevi. Çünkü kadınlar güçlüyse, ekonomi güçlüdür. Kadınlar mutluysa, toplum mutludur. Kadınlar umutluysa, gelecek umutludur.

Bugün, bir kez daha hatırlayalım: Kadınlar, ekonominin kalbidir. Onların emeği, umudu ve azmi olmasa, dünya dönmez. 8 Mart, bu gerçeği kutlama, anlama ve harekete geçme günüdür. Kadınların sesini duyalım, emeğini görünür kılalım. Çünkü kadınlar varsa, gelecek var. Kadınlar varsa, sevgi var. Kadınlar varsa, umut var.

Sevgili kadınlar, yürekleriniz kadar büyük, emekleriniz kadar değerlisiniz. Bugün ve her gün, sizlerle gurur duyuyoruz. Unutmayın, sizler, bu dünyanın en güzel şiirisiniz.