Para Politikası Kurulu'nun son toplantısında alınan kararlar, Türkiye ekonomisinin geleceği için kritik bir dönemeç olarak değerlendirilebilir. Göreve yeni başlayan Merkez Bankası Başkanı Yaşar Fatih Karahan liderliğinde, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 45 düzeyinde sabit tutulması, belirsiz bir ekonomik ortamda istikrar arayışının bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.

Ocak ayında aylık enflasyonun yükselmesi, zamana bağlı fiyat ve ücret güncellemeleriyle açıklanabilir. Ancak, bu durumun manşet enflasyon üzerindeki etkisi sınırlı kaldı. Bu gelişme, Kurul'un politika faizini değiştirmeme kararında etkili olmuş olabilir. Diğer yandan, yurt içi talepteki dengelenme ve tüketim harcamalarındaki seyrin öngörülenden yavaş ilerlemesi, ekonomideki dengelerin hassasiyetini ortaya koyuyor.

Bu dengelenme sürecinin yanı sıra, hizmet fiyatlarındaki katılık, jeopolitik riskler ve gıda fiyatlarındaki artış, enflasyon baskılarını sürdürüyor. Bu durum, Kurul'un enflasyon beklentilerini ve fiyatlama davranışlarını dikkatle takip etmesini gerektiriyor. Özellikle, ücret artışlarının enflasyon üzerindeki etkileri, gelecek dönemdeki politika kararlarının belirlenmesinde önemli bir faktör olacaktır.

Kurul'un kararlarında dikkat çeken bir başka husus da, dış finansman koşulları, rezervlerin seviyesi ve cari dengedeki iyileşme gibi faktörlerin Türk Lirası varlıklara olan talebi ve döviz kuru istikrarını destekleyecek şekilde değerlendirilmesidir. Para politikasındaki kararlı duruş, Türk Lirası'nın reel değerlenme sürecine olumlu katkıda bulunarak dezenflasyon sürecini desteklemeye devam ediyor.

Kurul, politika faizinin mevcut seviyesinin enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana kadar sürdürüleceğini vurguladı. Enflasyon görünümünde herhangi bir bozulma olması durumunda ise para politikası duruşunun sıkılaştırılacağı belirtildi. Bu yaklaşım, Kurul'un enflasyonla mücadeledeki kararlılığını gösteriyor.

Makroihtiyati politikalardaki tutum da önem arz ediyor. Kredi büyümesi ve mevduat faizlerinde beklenmedik gelişmeler olması durumunda, parasal aktarım mekanizmasının desteklenmesi planlanıyor. Sterilizasyon araçlarının etkin kullanılmasıyla likidite gelişmeleri yakından izlenecek.

 Kurul'un politika kararlarını veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alması, ekonomi politikalarında öngörülebilirliği artırıyor. Bu yaklaşım, piyasa güvenini pekiştirecek ve yatırımcılar için daha net bir yol haritası sunacak.

Özetle, Para Politikası Kurulu'nun son toplantısında alınan kararlar, enflasyonla mücadelede kararlı bir duruş sergilerken, ekonomik dengelerin hassasiyetini de göz önünde bulunduruyor. Kurul, enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeleri yakından takip ederek, fiyat istikrarını sağlamak için gerekli tüm araçları kullanmaya devam edeceğini vurguluyor. Bu, Türkiye ekonomisi için istikrar arayışında atılmış önemli bir adım olarak değerlendirilebilir.