Deutsche Bank ekonomistleri Yiğit Onay ve Christian Wietoska, Türkiye ziyaretlerinde ekonomi, enflasyon ve asgari ücret konularında önemli tespitlerde bulundu.
Türkiye ekonomisi ve beklentiler
İstanbul'da düzenlenen toplantılar kapsamında politika yapıcılar, finansal kurumlar, ekonomistler ve akademisyenlerle bir araya gelen ekonomistler, “Türkiye Seyahat Notları: İstanbul'dan önemli çıkarımlar” başlıklı rapor yayımladı. Raporda, Türkiye ekonomisinde makro-finansal dengenin sağlanmasına dair iyimser bir tablo çizildi. Genel beklenti, doğru ilerleyen makroekonomi ve para politikaları sayesinde enflasyonun 2025'e kadar sürdürülebilir şekilde düşeceği yönünde.
Enflasyon ve riskler
Raporda, ekonomideki risklerin çoğunun dezenflasyon sürecine odaklandığı ve iç talebin beklenenden daha güçlü olduğu belirtildi. 2024'ün ikinci yarısında gelir politikasının dezenflasyonu desteklediği, ancak işletmeler ve hanehalkı için ekonomik koşulların 2025’in ilk yarısına kadar zorlayıcı olabileceği vurgulandı. Ekonomistler, para politikasında gevşeme ile 2025'in ilk yarısından sonra kademeli bir rahatlamanın beklendiğini belirtti.
Enflasyon hedefleri ve tahminler
Enflasyonun, ekonomik programın en önemli hedefleri arasında olmaya devam edeceği ve hedeflenen seviyelere düşmesinin beklenenden uzun sürebileceği ifade edildi. Deutsche Bank, Türkiye'nin 2024 sonu enflasyon tahminini yüzde 42,3'ten 43,9'a, 2025 sonu tahminini de yüzde 23,2'den 25'e yükseltti.
Asgari ücret zammı ve maaş artışları
2025 için asgari ücret artışının, enflasyonla mücadelede merkezi bir role sahip olduğu vurgulandı. Genel beklenti, zam oranının yüzde 25-30 aralığında olacağı yönünde. Yüzde 30'u aşan bir zam artışının işletmeleri zorlayabileceği ve enflasyon beklentilerini bozabileceği değerlendirildi. Diğer maaş artışlarının yüzde 30'un üzerinde olabileceği tahmin edilse de bazı ekonomistler, kâr marjlarının daralmasının bu zammı sınırlayacağını düşünüyor.
TCMB’nin faiz politikası ve ekonomik program
Raporda, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) ihtiyatlı para politikasını korumasının beklendiği ve faiz oranlarında 2025 Ocak ayından itibaren 250 baz puanlık indirim ile faizin yüzde 47,5’e çekilmesinin öngörüldüğü belirtildi. Ayrıca mevcut ekonomik programın en az 2025 sonuna kadar süreceği, 2026 başında ise olası bir erken seçim için görüşmelerin başlayabileceği kaydedildi.