Dünya gazetesi yazarı Avukat Prof. Dr. Funda Başaran Yavaşlar, bugünkü köşe yazısında Almanya merkezli medya kuruluşlarının Türkiye ile ilgili haberlerine dikkat çekti. Başaran Yavaşlar, Almanya'nın önde gelen gazetelerinin Türkiye’deki son gelişmeleri “olağanüstü hal”, “protesto dalgası” ve “hukuk devleti krizi” gibi başlıklarla kamuoyuna yansıttığını belirtti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun görevden alınması ve hakkında verilen mahkeme kararları, bu yayın organlarında öne çıkan başlıklar arasında yer aldı.
Manşetler dikkat çekti
Alman basınından Tagesspiegel, “Türkiye olağanüstü hal durumunda, Erdoğan’a karşı büyük direniş” başlığını atarken, Tageszeitung gazetesi, “Herkes İmamoğlu’nun arkasında” diyerek protestoları öne çıkardı. Frankfurter Allgemeine ise durumu “Türkiye’de huzursuzluk” başlığıyla değerlendirdi. Die Welt, Süddeutsche Zeitung ve Der Spiegel gibi yayınlar da İmamoğlu’nun görevden alınmasını ana sayfalarına taşıdı. Ayrıca Almanca Vikipedi’de “İmamoğlu’nun gözaltına alınması” başlıklı yeni bir sayfa açıldı ve ekonomik gelişmeler dahil pek çok bilgi derlendi.
Ekonomik yansımalar: Yatırımcı geri çekiliyor
Prof. Dr. Başaran Yavaşlar’a göre, bu gelişmeler yalnızca siyasi düzlemde kalmadı; Almanya’daki yatırımcıların Türkiye'ye yönelik tutumlarını da doğrudan etkiledi. BIST 30 endeksi, üç gün içinde %18’in üzerinde değer kaybederken, piyasa değerinden yaklaşık 75 milyar Avro silindi. Tahvil piyasasında da benzer bir yönelim gözlendi. Türk Lirası'nın 18–20 Mart arasında dolar karşısında %3,27 oranında değer kaybettiği, bu süreçte Merkez Bankası’nın döviz kurunu dengelemek amacıyla yaklaşık 26 milyar dolar sattığı belirtildi.
Uluslararası değerlendirmeler ve tahminler
JPMorgan, Türkiye’nin yıl sonu enflasyon tahminini %27,2’den %29,5’e yükseltti. Mart ayı TÜFE artış beklentisi de %3,2 olarak güncellendi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise, piyasaların sağlıklı işlemesi için tüm önlemlerin alınacağını ve ekonomik programın kararlılıkla sürdürüleceğini açıkladı.
Turizm sektörü ve kamuoyu etkisi
Siyasi ve ekonomik gelişmeler, Türkiye’ye iş ya da turistik amaçlı gelmeyi düşünenleri de etkiledi. Berlin Belediye Başkanı Kai Wegner’in, İmamoğlu’nun durumuna tepki olarak Türkiye ziyaretini iptal ettiği aktarıldı. Bu tür tepkilerin, turizm sezonu öncesinde alınacak rezervasyon kararlarında belirleyici olabileceği ifade edildi. Paskalya tatili döneminde yaşanacak hareketlilik, sektör açısından bir gösterge niteliği taşıyacak.
Hukuki güvenlik algısı geriliyor
Avukat Prof. Dr. Başaran Yavaşlar, yabancı yatırımcıların bir ülkedeki kararlarını yalnızca ekonomik menfaatler üzerinden değil, aynı zamanda hukuki güvenlik üzerinden verdiklerine dikkat çekti. Türkiye’deki hukuk sistemiyle ilgili algının zamanla değiştiğini belirten Yavaşlar, “Kağıt üstündeki hukuk ile uygulanan hukuk arasındaki fark” nedeniyle yatırımcılar neyle karşılaşacaklarını kestiremez hale geliyor” değerlendirmesinde bulundu.
Almanya’da ‘siyasallaşmış hukuk’ algısı
19 Mart itibarıyla yaşanan gelişmelerin Almanya’da, Türkiye’de hukuk sisteminin siyasallaştığı yönündeki algıyı pekiştirdiğini belirten Yavaşlar, bu algının yatırım kararları üzerinde doğrudan etkili olduğunu ifade etti. Bu bağlamda, Türkiye'nin yalnızca ekonomik göstergelerle değil, hukuk devleti ilkeleri temelinde de değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Güven algısı yatırımın ön koşulu
Avrupa basınında Türkiye’ye yönelik eleştirilerin sadece siyasi değil, ekonomik ve hukuki güvenlik açısından da ciddi yankı uyandırdığı görülüyor. Prof. Dr. Funda Başaran Yavaşlar’ın değerlendirmesine göre, bu durumun yatırım ve turizm alanlarındaki etkileri kısa vadede gözlemlenebilir. Türkiye’nin ekonomik istikrarı ve dış sermaye ilişkileri açısından, yalnızca yapısal reformlar değil, aynı zamanda şeffaflık ve öngörülebilirlik temelinde bir hukuk iklimi inşa etmesi gerektiği ortaya konuluyor.