Avrupa Birliği maliye bakanları, Cumartesi günü gerçekleştirdikleri toplantıda, blok genelinde savunma yatırımlarını artıracak ancak üye ülkelerin kamu borçlarını yükseltmeyecek yeni bir finansman modelini masaya yatırdı.
Toplantıda, savunma ekipmanlarının AB düzeyinde satın alınıp sahip olunacağı ve bunların kullanımının üye ülkelere ücret karşılığında sağlanacağı ortak bir savunma fonu fikri üzerinde ilk görüşmeler başladı. Bu model, AB’nin ekonomik yükü dengeleme ve savunma kapasitesini artırma hedefi çerçevesinde ele alındı.
Bruegel'den Avrupa Savunma Mekanizması önerisi
Brüksel merkezli Bruegel düşünce kuruluşu, maliye bakanlarına sunduğu analizde bu yapının "Avrupa Savunma Mekanizması" adıyla hayata geçirilmesini önerdi. Rapor, özellikle borç düzeyi yüksek ülkelerin pahalı savunma sistemlerine erişimde yaşadığı zorluklara çözüm sunmayı amaçlıyor.
Fonun oluşturulması, NATO’nun başat gücü olan ABD’ye olan güvenin sorgulandığı ve Avrupa'nın kendi savunma kapasitesini artırma yönünde adımlar attığı bir dönemde gündeme geliyor. Avrupa genelinde Rusya’dan gelebilecek potansiyel tehditlere karşı hazırlıklı olma ihtiyacı da bu girişimin arkasındaki başlıca nedenlerden biri olarak öne çıkıyor.
Ülkelerden temkinli destek
Portekiz Maliye Bakanı Joaquim Miranda Sarmiento, görüşmelerin "iyi bir başlangıç noktası" olduğunu belirtti. Bazı AB ülkeleri ise, fonun kurulmasının teknik olarak mümkün olduğunu ifade etti. Bu görüşe göre, Avrupa İstikrar Mekanizması (ESM) modeli temel alınarak, fon yapısı kısa sürede oluşturulabilir.
Ancak Sarmiento, fonun yetki çerçevesi, finansman modeli, ülkelerin katkı payları ve piyasa mekanizması gibi alanlarda hâlâ çözülmesi gereken ciddi sorular olduğuna dikkat çekti. Savunma yatırımlarının doğası gereği yüksek maliyetli olması, ek zorluklar yaratıyor.
Savunma harcamalarında 800 milyar avroluk artış hedefi
AB, savunma yatırımlarına yönelik mali kurallarda esneklik sağlayarak, önümüzdeki dört yıl içinde 800 milyar avroluk (yaklaşık 876 milyar dolar) bir artış planlıyor. Ancak bu artışın mevcut ulusal borç seviyelerini daha da yükseltmesi, özellikle güney Avrupa ülkelerinde endişe yaratıyor.
Bruegel’in önerdiği mekanizma ise, bu harcamaların bir kısmının üye ülkelerin ulusal bütçelerinin dışında tutulmasını mümkün kılarak, borç göstergeleri üzerindeki baskıyı azaltmayı amaçlıyor. Bu durum, borçlanma kapasitesi sınırlı olan ülkeler için savunma yatırımlarına daha fazla alan yaratabilir.