ABD’nin 2024 başkanlık seçimlerini kazanan Donald Trump, göreve başlamadan önce yaptığı açıklamalarla uluslararası politikada gerilimi artırdı. Florida’daki tatil yerinde düzenlediği basın toplantısında Trump, Grönland ve Panama Kanalı üzerinde kontrol sağlama niyetine dair net bir güvence vermedi. “Ekonomik güvenlik için onlara ihtiyacımız var” diyen Trump, bu açıklamalarıyla küresel tepki çekti.

Kanada’yı ABD’ye bağlama fikri

Trump’ın en dikkat çeken söylemlerinden biri, Kanada’yı ABD’ye bağlama önerisi oldu. İki ülke arasındaki sınırı “yapay bir çizgi” olarak nitelendiren Trump, ABD’nin Kanada’ya askeri destek ve ticari harcamalar konusunda fayda sağlamadığını öne sürdü. Kanada Dışişleri Bakanı Melanie Joly ise X platformundan yaptığı açıklamada, “Seçilmiş Başkan Trump’ın bu yorumları Kanada’nın gücünü anlamadığını gösteriyor. Tehditler karşısında asla geri çekilmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Grönland ve Danimarka gerilimi

Trump, ABD’nin Grönland’ı satın alma teklifini bir kez daha gündeme taşıdı. Eğer Danimarka bu teklife direnir ise gümrük vergileri uygulayabileceğini belirtti. Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, bu tehdide sert bir şekilde yanıt vererek “Müttefikler arasında ekonomik baskıyı doğru bir yol olarak görmüyorum” dedi. Grönland ise Danimarka krallığına bağlı özerk bir bölge olarak Trump’ın önerisini kesin bir dille reddetti.

Trump’ın bu ifadeleri, eski ABD Başkanı Harry Truman’ın 1946’da Grönland’ı satın alma girişimini hatırlattı. Ancak Trump’ın bu ısrarı, NATO içindeki ittifak dengelerini tehdit ediyor. Emekli diplomat Daniel Fried, bu çıkışların “Trump’ı bir 19. yüzyıl emperyalisti gibi gösterdiğini” ve NATO’yu zayıflatacağını savundu.

Panama Kanalı yeniden gündemde

Trump’ın gündeminde bir diğer kritik konu ise Panama Kanalı oldu. ABD’nin 1999 yılında kontrolünü Panamalılara devrettiği bu stratejik su yolunu geri alma fikrini dile getiren Trump, askeri veya ekonomik zorlama kullanma ihtimalini göz ardı etmediğini söyledi. Panama Dışişleri Bakanı Javier Martinez-Acha, “Kanalı kontrol eden tek eller Panamalılar ve bu böyle devam edecek” diyerek Trump’a yanıt verdi.

Meksika Körfezi’nin ismi değiştirilecek mi?

Trump, Meksika Körfezi’nin adını “Amerika Körfezi” olarak değiştirme vaadinde bulunarak yeni bir tartışmayı ateşledi. Meksika Ekonomi Bakanı Marcelo Ebrard ise bu öneriyi kesin bir dille reddetti ve “30 yıl sonra bile bu körfez Meksika Körfezi olarak anılacak” dedi.

Coğrafi adların değiştirilmesi genellikle ABD Coğrafi İsimler Kurulu tarafından yapılırken, başkanların yürütme kararıyla değişiklik yapma yetkisi bulunuyor. Trump, bu yetkiyi kullanarak önceki tartışmalı isim değişikliği örneklerini hatırlattı.

NATO harcamaları artırılacak

Trump, NATO müttefiklerinden gayri safi yurtiçi hasılalarının yüzde 5’ini savunma harcamalarına ayırmalarını istedi. Mevcut hedefin yüzde 2 olduğunu belirten Trump, bunun ittifakın güvenliği için yetersiz olduğunu savundu. NATO üyelerinden hiçbirinin şu anda yüzde 5 seviyesine ulaşmadığı bilinirken, Trump’ın bu talebi müttefikler arasında ciddi mali tartışmalara neden oldu.

Ortadoğu’da gerilim

Basın toplantısında Trump, Hamas’ın Gazze Şeridi’nde tuttuğu İsrail vatandaşlarını göreve başlamadan serbest bırakmaması durumunda “Ortadoğu’da cehennemin kopacağı” tehdidini yineledi. Trump’ın Ortadoğu temsilcisi Steve Witkoff, bu konuda müzakerelerde olumlu sonuçlar almayı umduklarını belirtti.

Trump’ın dış politikada agresif tutumu

Trump’ın göreve başlamasına iki hafta kala dile getirdiği bu agresif açıklamalar, ABD’nin diplomatik ilişkilerinde gerilimi artırırken, müttefikler arasında endişe yarattı. NATO harcamalarından Grönland’a, Panama Kanalı’ndan Kanada’ya kadar geniş bir yelpazede tartışmalı ifadeler kullanan Trump, başkanlık döneminde dış politikanın çalkantılı geçeceğinin sinyalini verdi.

Editör: Halit Alptekin