Türkiye Gazetesi yazarı İsa Karakaş, yeni yılda kıdem tazminatı tavanındaki değişikliklerin işçiler için yarattığı avantaj ve dezavantajları değerlendirdi. Özellikle kamu ve belediye işçileri açısından kritik olan bu konu, 2025 yılında emekli olmayı planlayanlar için önemli bir ekonomik parametre haline geldi.
Kıdem tazminatı tavanı nasıl hesaplanıyor?
İsa Karakaş yazısında, kıdem tazminatı tavanının en yüksek devlet memuruna bir hizmet yılı için ödenen emeklilik ikramiyesi esas alınarak belirlendiğini açıkladı. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ilan edilen yeni tavan, 1 Ocak 2025 – 30 Haziran 2025 dönemi için 46.655,43 TL olarak belirlendi. Bu durum, 2024’ün son ayında işten ayrılanlara kıyasla 2025 yılında emekli olanların her bir yıllık hizmetleri için yaklaşık 4.827 TL daha fazla tazminat almasını sağlıyor.
Emeklilik planlamasında tarih kritik
Karakaş, kıdem tazminatının işçinin işten ayrılma tarihine bağlı olarak farklılık gösterebileceğini vurguladı. Örneğin, Aralık 2024’te işten ayrılan bir işçi 41.828 TL kıdem tazminatı alırken, Ocak 2025’te ayrılan aynı işçi yıllık 46.655,43 TL tazminata hak kazanıyor. Bu nedenle işçilerin, emeklilik veya işten ayrılma tarihlerini planlarken bu farkı göz önünde bulundurması gerektiğini belirtti.
Memur maaşları ve kıdem tazminatı arasındaki bağ
Karakaş, kıdem tazminatı tavanının memur maaşlarına bağlı olarak belirlendiğini ifade etti. 2025 yılı için memur maaşlarına %11,54 oranında artış yapılırken, TÜİK verilerine göre enflasyon oranının %15,75 olduğunu hatırlatan Karakaş, kıdem tazminatı tavanının da bu oranın gerisinde kaldığını söyledi. Bu durumun yalnızca memurları değil, özel sektör işçilerini de mağdur ettiğini belirtti.
İşçi haklarında kritik noktalar
İsa Karakaş, kıdem tazminatına hak kazanmak için en az bir yıl aynı iş yerinde çalışmanın şart olduğunu hatırlattı. Tazminatın 30 günlük ücret üzerinden hesaplandığını ve ücret ne kadar yüksek olursa olsun belirlenen tavanı aşamayacağını belirtti. Bu açıdan, tazminatın işçinin brüt maaşı kadar değil, belirtilen tavanla sınırlı olduğunu vurguladı.
Toplu sözleşmeler özel sektörü de etkiliyor
Karakaş, memurlar için yapılan toplu sözleşmelerin sadece kamu çalışanlarını değil, özel sektör işçilerini de etkilediğini belirtti. Özellikle kıdem tazminatı tavanındaki artış oranının düşük olması, özel sektör çalışanlarını da ekonomik olarak olumsuz etkiliyor.