Yeni Şafak Gazetesi yazarı Levent Yılmaz, bugünkü köşe yazısında yıl sonu döviz kuru tahminleri ve ekonomiye etkileri üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu. Yılmaz, 2025 yılında TL’nin reel olarak değerli kalacağını belirtirken, piyasalarda kur şoku riskinin azaldığını vurguladı.

Yılmaz, gerek yerli gerekse yabancı finansal kurumların yıl sonu döviz kuru tahminlerinin şekillenmeye başladığını ve genel beklentinin, 2024 yılında olduğu gibi kur artış hızının enflasyonun gerisinde kalacağı yönünde olduğunu ifade etti. Bunun temel sebebi olarak ise ekonomi yönetiminin ve Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadele stratejisini gösterdi.

Döviz Kuru Geçişkenliği %60 Seviyesinde

Levent Yılmaz, döviz kuru geçişkenliğinin enflasyon üzerindeki etkisine de değindi. Son dönemde yapılan çeşitli akademik çalışmalar ve finansal raporlar doğrultusunda, kur geçişkenliği oranının %60 civarında olduğu belirtiliyor. Bu, döviz kurundaki her %10’luk artışın yıllık enflasyonu yaklaşık 6 puan yukarı ittiği anlamına geliyor.

Merkez Bankası’nın son Enflasyon Raporu toplantısında Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay’ın bu konuda yaptığı “artmaya devam ediyor” yorumunu hatırlatan Yılmaz, kur artış oranının dikkatle yönetilmesi gerektiğini vurguladı.

Dolar/TL İçin 41-43 TL Tahmini

Levent Yılmaz, 2025 yılı için yabancı finans kuruluşlarının dolar/TL tahminlerini de değerlendirdi. Buna göre, genel beklenti yıl sonunda dolar/TL’nin 41-43 TL seviyelerinde olacağı yönünde. Özellikle Morgan Stanley, TL’nin 2025’te Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesinde en iyi performans gösteren para birimlerinden biri olacağını öngörüyor.

Yılmaz, Türkiye ekonomisinin güçlü rezerv yapısı ve düşen risk primi sayesinde kur şoku ihtimalinin oldukça azaldığını belirtti. Geçmişte düşük rezerv ve yüksek CDS seviyeleri nedeniyle ciddi endişeler yaşanırken, bugün bu risklerin büyük ölçüde ortadan kalktığını ifade etti.

Kur Şoku Riski Azalıyor

Türkiye’nin risk priminin (CDS) 250 puanın altına indiğini ve Merkez Bankası brüt rezervlerinin 173 milyar dolar ile rekor seviyeye ulaştığını vurgulayan Yılmaz, net döviz pozisyonunun da 62 milyar dolara çıktığını belirtti. Özellikle Kur Korumalı Mevduat (KKM) bakiyesinin hızla eridiğini ve tüzel kişilerin KKM hesaplarının sadece 6 milyar dolara kadar düştüğünü kaydetti.

Merkez Bankası’nın para politikası araçlarını etkin kullanması ve cari açığın dengelenmesi gibi unsurların TL’nin değerini korumasına yardımcı olacağını dile getiren Yılmaz, yabancı yatırımcı ilgisinin de arttığını belirtti. Ayrıca, Türkiye’nin jeopolitik pozisyonunun güçlenmesi, Suriye’de ve Ukrayna’da olası barış ihtimallerinin Türkiye’ye yönelik olumlu algıyı artırdığını ifade etti.

2025’te TL Değerini Koruyacak

Makroekonomik verilerdeki olumlu gelişmelerin Türkiye’yi olası kur şoklarına karşı daha dayanıklı hale getirdiğini belirten Yılmaz, bu faktörlerin TL’nin reel değerini korumasına katkı sağladığını söyledi.

2025 yılında Türkiye ekonomisinin, güçlü rezervler ve düşük CDS seviyeleri ile daha istikrarlı bir döviz kuru sürecine gireceğini öngören Yılmaz, kur şoku riskinin oldukça düşük olduğunu ve TL’nin reel olarak değerli kalmaya devam edeceğini ifade etti.