ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük tarifelerinde geri adım atmayacağını açıklaması ve Çin’in 10 Nisan’dan itibaren ABD’den ithal edilen tüm ürünlere yüzde 34 oranında gümrük vergisi uygulayacağını duyurması, küresel piyasalarda sert dalgalanmalara yol açtı.
Kripto para piyasaları da bu gelişmelerden olumsuz etkilendi. Bitcoin, yatırımcıların güvenli liman arayışlarıyla birlikte 72 bin dolar seviyesine geriledi. Altın ise yatırımcıların zararı telafi etmek amacıyla satışa yönelmesiyle üç haftanın en düşük düzeyine indi. Brent tipi ham petrol, küresel resesyon kaygısıyla 63 dolar seviyesine düştü.
ABD ekonomisi baskı altında, güven kaybı büyüyor
ABD’de 10 yıllık tahvil getirileri yüzde 3,89’a gerilerken, yatırımcılar riski azaltmak adına tahvillere yöneldi. Uzmanlara göre, Trump yönetiminin aynı anda birçok ülkeye yönelttiği yüksek tarifeler, ABD’yi yalnızlaştırırken iş dünyasıyla olan güven ilişkisini de zedeliyor. Küresel ekonomik ilişkilerdeki belirsizlik ise “ekonomik nükleer kış” yorumlarına neden oluyor.
Petrol fiyatlarındaki düşüş maliyet avantajı sağlayabilir
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “gümrük tarifelerinin Türkiye’ye etkisi sınırlı olacak” yönündeki açıklaması piyasadaki gerilimi kısmen azalttı. Türkiye açısından ilk fırsat, Brent petrol fiyatlarında yaşanan düşüş. Petrolün 60 dolardan 50 dolara kadar gerileyeceği öngörülüyor. OPEC’in gönüllü üretim kesintisini sona erdirip, mayıs ayından itibaren günlük 411 bin varil artırma kararı alması, akaryakıt fiyatlarında gerilemeye ve buna bağlı olarak enflasyonda düşüşe katkı sağlayabilir.
Yeniden inşa projeleri Türkiye’ye büyük ekonomik alan açabilir
İkinci fırsat ise Türkiye’nin jeopolitik konumundan kaynaklanıyor. Ukrayna, Gazze, Lübnan ve Suriye gibi kriz bölgelerinde savaş sonrası yeniden inşa sürecinde Türkiye’nin birinci derecede rol üstlenmesi bekleniyor. Sadece Lübnan’ın yeniden yapılandırma maliyetinin 25 milyar dolar, Suriye’nin ise 400 milyar ila 1 trilyon dolar arasında olduğu tahmin ediliyor. Türkiye, kalıcı bir ateşkes sağlanması durumunda toplam 500 milyar doları aşabilecek projelerde önemli pay alabilir.
Türkiye savunma sanayiinde stratejik bir eşiği geçti
Türkiye’nin savunma sanayiinde attığı adımlar da küresel kırılganlıklar karşısında dikkat çekiyor. Kale Jet Motorları tarafından üretilen yerli jet motoru, ilk kez uluslararası pazarda da satışa sunuldu. Bu gelişme, Türkiye’nin yalnızca bir üretici değil, aynı zamanda teknoloji ihracatçısı konumuna yükseldiğinin göstergesi olarak değerlendiriliyor.
AB’nin artan güvenlik harcamaları Türkiye’yi destekleyebilir
Avrupa Birliği’nin Rusya kaynaklı güvenlik endişeleriyle savunma bütçelerini artırma planı, Türk savunma sanayi ürünlerine olan ilgiyi artırabilir. Bu süreçte, özellikle demir-çelik ve çimento gibi sektörlerde iç talep artışı da bekleniyor.