OECD, CNBC-e'ye yaptığı değerlendirmede, Türkiye'nin geleneksel makroekonomik politikalara dönüşünün yatırımcı güvenini yeniden kazanmaya başladığını belirtti. Ekonomik istikrar ve güvenilir politikalara devam edilmesi durumunda, portföy yatırımlarının doğrudan yatırımlara dönüşebileceğine dikkat çeken OECD, bu sürecin uluslararası sermaye akışlarını da hızlandırabileceğini vurguladı.
Enflasyon Hedefi Ulaşılabilir Görülüyor
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) yıl sonu için belirlediği yüzde 38'lik enflasyon hedefi de OECD'nin radarında. Kurum, TCMB'nin enflasyon tahminlerini ulaşılabilir buluyor ve kendi öngörüleri ile Merkez Bankası'nın tahminlerinin yakınsadığını ifade ediyor. Ancak, bu hedefe ulaşılabilmesi için sıkı para politikası koşullarının devam etmesi gerektiği uyarısını yapıyor. OECD, erken bir politika gevşemesinin ve Merkez Bankası'nın güvenilirliğinde olası bir sarsılmanın Türkiye ekonomisinin karşılaşabileceği en büyük riskler arasında olduğunun altını çiziyor.
Yapısal Reformlar Ekonomik İstikrar İçin Kilit Rol Oynayabilir
OECD, Türkiye ekonomisinin mevcut makroekonomik çerçevesini istikrara kavuşturmak ve uzun vadeli büyüme potansiyelini artırmak için yapısal reformların önemine işaret ediyor. Özellikle işgücü piyasasında reformların gerekliliğine dikkat çeken kurum, asgari ücretlerin firmalar için karşılanabilir düzeyde olması gerektiğini vurguluyor. Bu tür reformların uygulanması, hem yerli hem de yabancı yatırımcıların gözünde Türkiye'nin ekonomik görünümünü iyileştirebilir.
Uzmanlar, OECD'nin bu değerlendirmelerini olumlu bulmakla birlikte, Türkiye'nin ekonomik yönetiminde atılacak adımların ve politikaların piyasa tarafından yakından izleneceğini belirtiyor. Ekonominin gelecekteki performansı, sıkı para politikasının sürdürülmesi ve reformların hızla hayata geçirilmesine bağlı olacak gibi görünüyor.