Sabah Gazetesi yazarı Nurullah Gür, köşe yazısında Türkiye’de enflasyonun seyrini ve Merkez Bankası’nın faiz kararını değerlendirdi. Gür, yıllık enflasyonun yüzde 39.5 seviyesine inmesinin Merkez Bankası’na manevra alanı sağladığını ve bunun sonucunda 250 baz puanlık faiz indirimi yapıldığını belirtti.

Ocak ayında enflasyonun beklentilerin üzerinde gelmesi, piyasalarda endişeye yol açmış ve Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon tahminini erkenden revize etmesine neden olmuştu. Şubat ayında da yüksek enflasyon beklentisi vardı ancak gerçekleşen oran piyasa tahminlerinin altında kaldı. Gür’e göre, aylık enflasyonun yüzde 5.03’ten yüzde 2.27’ye gerilemesinde sağlık hizmetlerindeki muayene katılım paylarına yapılan zammın kısmen geri alınmasının etkisi büyük oldu.

Eğer bu zam kararı geri alınmasaydı, yıllık enflasyon yüzde 40’ın üzerinde kalabilirdi ve bu da Merkez Bankası’nın faiz indiriminde daha temkinli davranmasına neden olabilirdi. Gür, mart ayında enflasyon rakamlarının biraz daha toparlanma ihtimali bulunduğunu ve nisan ayında bir faiz indirimi daha olabileceğini belirtti. Ancak haziran toplantısı için şu an tahmin yapmanın erken olduğunu vurguladı.

Yeni Sömürgecilik ve Küresel Mücadele

Yazısının ikinci bölümünde Gür, ABD ve Ukrayna arasındaki nadir toprak elementleri anlaşmasına dikkat çekti. ABD’nin Ukrayna’nın nadir toprak elementlerini kullanma hakkını içeren bir anlaşma imzalamak istediğini, ancak Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin Beyaz Saray’dan anlaşmayı imzalamadan ayrıldığını belirtti.

Nadir elementlerin, yeni nesil teknolojilerin üretiminde kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Gür, Çin’in Asya ve Afrika’da bu kaynakları kontrol altına almak için girişimlerde bulunduğunu, ABD’nin ise bu yarışta geri kalmamak adına Ukrayna’yı hedeflediğini ifade etti. ABD’nin sadece Ukrayna ile değil, Grönland ve Panama Kanalı ile de ilgilendiğini aktaran Gür, eski sömürgecilik düzeninin günümüz şartlarına uygun şekilde yeniden ortaya çıktığını savundu.

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Grönland’ı ABD’ye bağlamak ve Panama Kanalı üzerindeki kontrolü yeniden ele geçirmek istediğini belirten Gür, bunun küresel güçler arasındaki rekabetin yeni bir yansıması olduğunu dile getirdi. Gür, bu durumun Trump’a özgü olmadığını, Batı’nın tarih boyunca sömürgecilik üzerinden güç kazandığını ve benzer hamlelerin günümüzde farklı formatlarda tekrarlandığını söyledi.