Dünya Gazetesi yazarı Prof. Dr. Dilek Leblebici Teker, bugünkü köşe yazısında küresel ekonomik düzenin artan belirsizliklerle karşı karşıya olduğunu ve bu koşullar altında sürdürülebilirlik gündeminin hak ettiği ilgiyi görmediğini vurguladı.
Teker, özellikle eski ABD Başkanı Donald Trump’ın yeniden sahneye çıkmasının jeopolitik riskleri tırmandırdığını ve ekonomilerde öngörülemez dalgalanmalara yol açtığını ifade ederek, “Trump öngörülemezliği gölgesinde ABD-Çin rekabeti, küresel düzende yeni bir döneme girildiğine işaret ediyor” değerlendirmesinde bulundu.
Zayıflayan büyüme, kalıcı enflasyon riski
Yazısında, IMF'nin küresel büyüme tahminini %3,3 olarak açıkladığını ve bu oranın tarihsel ortalamanın altında kaldığını belirten Teker, JP Morgan’ın da ABD kaynaklı bir resesyon ihtimaline dikkat çektiğini aktardı. Küresel merkez bankalarının enflasyon riskine odaklandığını hatırlatan Teker, bu koşullar altında faizlerin yüksek kalma olasılığının arttığını ve şirketlerin bu belirsizlik ortamında uzun vadeli stratejilerini geri plana attığını belirtti.
Sürdürülebilirlik ekonomik istikrarın anahtarı olabilir
Yazının önemli bir bölümünde sürdürülebilirlik kavramına vurgu yapan Teker, bu konunun ekonomik dalgalanmalardan çıkış için bir alternatif sunduğunu ifade etti. BM Kalkınma Hedefleri ve AB Yeşil Mutabakatı gibi uluslararası girişimlere dikkat çeken Teker, “Tüketim ve yatırım alışkanlıkları yeşil ve sürdürülebilir şirketlere kayıyor; bu artık lüks bir tercih değil, kalıcı refahın temsilidir” dedi.
Buna karşın, dünya gündeminin hâlâ kısa vadeli makroekonomik verilerle sınırlı kaldığını ifade ederek, sürdürülebilirliğin yeterince tartışılmadığını vurguladı.
Türkiye’de yol uzun ama adımlar var
Türkiye’nin de küresel ekonomideki bu kırılganlıktan ayrı düşünülemeyeceğini belirten Teker, yüksek enflasyon, gelir adaletsizliği ve siyasi belirsizliklerin hem bireyler hem şirketler üzerinde baskı yarattığını kaydetti. “Finansa erişimin zor olduğu bir ortamda, şirketlerin ESG temelli uzun vadeli projeksiyonlar geliştirmesi oldukça zorlaşıyor” diyen Teker, bu Perşembe günü açıklanacak Merkez Bankası faiz kararında faiz indiriminin masada olmayabileceğini de değerlendirmesine ekledi.
Yeşil finansman ve eğitimin rolü artıyor
Yazısında, sürdürülebilirlik odaklı finansal araçların henüz yeterince bilinmediğine işaret eden Teker, yeşil tahviller, etik yatırımlar ve ESG kriterlerine dayalı fonların daha yaygın kullanımı için eğitimin önemine dikkat çekti. SPK, Borsa İstanbul ve BDDK’nın rehberlerinin bu alandaki gelişmeleri desteklediğini belirten Teker, uygulamaya geçişte hâlâ pek çok eksik olduğuna dikkat çekti.
Karbon nötr hedefinden vergi teşviklerine, şeffaf denetimlerden ESG derecelendirme sistemlerine kadar pek çok alanda geliştirme ihtiyacı bulunduğunu vurgulayan Teker, kamu harcamalarının da yeşil dönüşüm odağında şekillenmesi gerektiğini söyledi. “Kamu örnek oldukça toplumun katılımı da artacaktır” diyerek yazısını tamamladı.