GÜNDEM

Karadeniz anlaşmasının Rusya'nın ihracatını artırması beklenmiyor

ABD’nin arabuluculuğunda gündeme gelen Rusya tarım anlaşması, gıda güvenliği için önemli görülse de kısa vadede büyük etki yaratması beklenmiyor.

Abone Ol

ABD ile Rusya arasında, Moskova’nın uluslararası tarım pazarlarına erişimini kolaylaştıracak bir anlaşmanın gündeme gelmesi, küresel gıda güvenliği açısından önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Washington ve Moskova, bu olası anlaşmayı “büyük bir nimet” olarak nitelendirirken, uzmanlar kısa vadede somut etkilerin sınırlı olabileceğini vurguluyor.

Putin’in uzun vadeli hedefi: tarımda süper güç olmak

Anlaşma hayata geçerse, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ülkesini küresel ölçekte bir tarım süper gücü olarak konumlandırma hedefi doğrultusunda önemli bir adım atılmış olacak. Ayrıca, artan ihracatın Moskova’ya döviz geliri kazandırması da beklentiler arasında yer alıyor.

Karadeniz’de ateşkes adımları atıldı

ABD yönetimi, bu hafta Ukrayna ve Rusya ile ayrı ayrı temaslarda bulunarak, Karadeniz’deki deniz saldırılarına ara verilmesi ve enerji altyapılarına yönelik saldırıların durdurulması yönünde anlaşmalar sağladı. Bu diplomatik adımlar, tarım ticaretinin güvenliğini sağlamak açısından kritik görülüyor.

Yaptırımlar gevşetilebilir

Anlaşmanın bir parçası olarak, Washington’un bazı Batılı yaptırımların gevşetilmesinde Moskova’ya yardımcı olmayı kabul ettiği bildirildi. Bu, Rusya’nın tarım ürünlerini uluslararası pazarlara daha kolay ulaştırabilmesi açısından önemli bir gelişme.

Uzmanlar: Kısa vadede sınırlı etki bekleniyor

Tarım piyasaları üzerine analizler yapan Sovecon danışmanlık şirketinden Andrey Sizov, savaşın gölgesinde Rusya’nın tahıl ve gübre ihracatının halihazırda rekor seviyelere ulaştığını belirtti. Sizov’a göre, savaş süresince tahıl ihracat altyapısında ciddi bir aksama yaşanmadı ve bu nedenle yeni anlaşmanın hemen büyük bir sıçrama yaratması beklenmiyor.

Stratejik ve sembolik bir hamle

Olası anlaşma, sembolik düzeyde Rusya'nın küresel tarım sahnesindeki rolünü pekiştirme hamlesi olarak görülse de, etkilerinin orta ve uzun vadede hissedilmesi muhtemel. Küresel gıda güvenliği açısından ise, bu tür adımların devam etmesi piyasalarda istikrarı destekleyebilir.