Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, bugünkü köşe yazısında Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Futbol A.Ş. üzerinden yaptığı hisse satışını detaylı biçimde ele aldı. Geçtiğimiz hafta Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan bildirimle, kulübün sahip olduğu hisselerin yüzde 4.8’inin yabancı bir yatırımcıya satıldığı duyurulmuştu. Ancak yatırımcının kimliği kamuoyuyla paylaşılmadı.

Dilek Güngör, satış sürecinin şeffaf yürütülmediğine dikkat çekerek, “Neden açık bir satış yöntemi tercih edilmedi? Daha iyi teklif verebilecek alıcılar yok muydu?” sorularını yöneltti. Satış bedelinin 553,2 milyon TL olduğu belirtilen yazıda, kulübün toplam borcunun 12 milyar TL’nin üzerinde olduğuna işaret edilerek, bu meblağın mali sorunlara çözüm olamayacağı vurgulandı.

Kulüpten cevap geldi, bazı sorular hâlâ yanıtsız

Güngör’ün yazısına dün Fenerbahçe Kulübü’nden bir yanıt mektubu geldi. Mektupta, hisse satışından elde edilen gelirin son kuruşuna kadar banka borçlarının ödenmesinde kullanılacağı, satışın kulübün kontrol yapısını değiştirmeyeceği ve yatırımcının yönetimde herhangi bir talebi olmadığı ifade edildi.

Ayrıca, satışın piyasada yapılmamasının nedeni olarak, hisse fiyatının düşmesini önleme amacı gösterildi. Ancak yatırımcının kimliği konusuna herhangi bir açıklık getirilmedi. “Borç batağında olan bir kulübün hisselerine, kim neden yatırım yapmak ister?” sorusu da yanıtsız kaldı.

Günlük faiz yükü 100 bin euroyu aşıyor

Yazıda dikkat çeken bir diğer bölüm ise kulübün finansal yükümlülükleri oldu. Ali Koç’un başkanlığı döneminde kulüp borçlarının 80 milyon euro seviyesine indirildiği aktarılırken, Fenerbahçe’nin günlük faiz yükünün halen 100 bin euronun üzerinde olduğu ifade edildi. Güngör, “Bu ölçekte bir faiz yükü varken, hisse satışından gelen para yalnızca 5 aylık faizi karşılar. Sorunun kökten çözümü için yapısal adımlar gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.

Bankalar Birliği anlaşması çözüm değil

Kulübün Bankalar Birliği ile yaptığı anlaşmadan çıkmasının da borç yükünü ortadan kaldırmayacağını ifade eden Güngör, Bankalar Birliği haricinde yaklaşık 10 milyar TL’lik ayrı bir borç kaleminin bulunduğunu hatırlattı. Bu kapsamda, yalnızca hisse satışı gibi geçici finansman çözümleriyle mali istikrarın sağlanamayacağı uyarısında bulundu.

Daha şeffaf, sürdürülebilir çözümler gerekli

Güngör’ün yazısında öne çıkan mesaj, Fenerbahçe’nin borç yapısını hafifletmek ve mali sürdürülebilirliği sağlamak için daha şeffaf, kapsamlı ve uzun vadeli stratejilere ihtiyaç duyduğuydu. Yabancı yatırımcının kimliğinin açıklanmaması, piyasalarda soru işaretleri oluştururken, bu satışın kulübün finansal geleceği açısından yeterli bir adım olmayacağı görüşü öne çıktı.