Ekonomist Bayram Başaran, YouTube kanalında Ebru Güngör'ün sorularını yanıtlarken, erken seçim ihtimali üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu. Başaran, hükümetin açıkladığı Orta Vadeli Program (OVP) hakkındaki görüşlerini paylaşırken, programın içeriğinde yer alan tutarsızlıkların erken seçime işaret ettiğini vurguladı. Ekonomik göstergelerin mevcut yönetimle düze çıkmasının zor olduğunu ifade eden Başaran, erken seçim ihtimalinin giderek güçlendiğini belirtti.

OVP ve Tutarsızlıklar Erken Seçime İşaret Ediyor

Başaran, OVP'deki projeksiyonların ve enflasyon hedeflerinin, hükümetin seçim odaklı adımlar atabileceğini düşündürdüğünü söyledi. Programın, ekonomik anlamda net bir yön belirlemediğini ve ciddi tutarsızlıklar içerdiğini ifade eden Başaran, "OVP, erken seçimin ayak sesleri gibi duruyor," dedi. Önümüzdeki dönemde ekonomik krizle karşı karşıya kalınabileceğini belirten Başaran, bu krizin hükümeti erken seçim kararına zorlayabileceğini öne sürdü.

Parasal Genişleme ve Kredi Musluklarının Açılması

Başaran, erken seçim kararı alınması durumunda hükümetin parasal genişlemeye gidebileceğini ve kredi musluklarını açarak kısa vadede ekonomiyi canlandırmaya çalışabileceğini söyledi. "Kamu bankalarının kaynaklarını tekrar açabilirler; bu durum, seçim öncesi bir rahatlama sağlayabilir," diyen Başaran, ancak bu adımların enflasyonu artıracağı uyarısında bulundu. Merkez Bankası'nın faiz artırımı ve parasal sıkılaştırma politikalarının mevcut ekonomik yapıda yetersiz kaldığını belirtti.

Ekonomik Kriz ve Döviz Sorunu Büyüyor

Başaran, Türkiye'nin döviz pozisyonunun son haftalarda azaldığını ve Merkez Bankası'nın döviz rezervlerinde düşüş yaşandığını belirterek, önümüzdeki dönemde döviz krizinin derinleşebileceğini ifade etti. Türkiye'nin, akıllı ve kalıcı döviz girişlerine ihtiyaç duyduğunu ancak mevcut ekonomik politikalarla bu dövizin sağlanmasının zor olduğunu vurgulayan Başaran, ihracatın düşmesi ve sanayinin daralması gibi risklere dikkat çekti. "Türkiye'nin döviz problemini çözmek için kalıcı döviz bulması gerekiyor. Ancak mevcut kur politikasıyla bu mümkün değil," diyerek, döviz krizinin ekonomiyi daha da zora sokacağını dile getirdi.

Seçim Ekonomisi ve Asgari Ücret Artışı

Erken seçim ihtimalini değerlendiren Başaran, bu durumun asgari ücrette büyük artışlar getirebileceğini söyledi. Seçim öncesi yapılacak olası zamlarla asgari ücretin 20.000 lira ve üzerine çıkabileceğini belirtti. Ancak bu artışların enflasyonist baskıları artıracağını ve uzun vadede ekonomik dengeyi bozabileceğini ifade etti. Başaran, mevcut ekonomik koşulların seçim öncesi kamu harcamalarında artışa yol açacağını, ancak seçim sonrası bu harcamaların ciddi sorunlar yaratabileceğini öne sürdü.

Tüketim ve Kredi Politikaları

Başaran, OVP'de finansal istikrar başlığı altında yer alan tüketim kısıtlamalarının, kredi kartları ve bireysel krediler üzerindeki etkilerine de değindi. "Hükümetin tüketime fren getirme çabaları kısa vadede başarı sağlamayabilir," diyen Başaran, kredi kartı borçlarının ödenememesi durumunda ekonomik krizin daha da derinleşeceğini belirtti. Mevcut tüketim yapısının enflasyonist etkiler yaratmadığını savunan Başaran, kredi kısıtlamalarının ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti.

Genel Değerlendirme: Erken Seçim Kaçınılmaz mı?

Bayram Başaran, erken seçim ihtimalinin önümüzdeki 1-1.5 yıl içinde gerçekleşebileceğini belirterek, mevcut ekonomik krizin ve OVP'deki tutarsızlıkların hükümeti bu yönde adım atmaya zorlayabileceğini söyledi. Ekonomideki belirsizliklerin ve döviz problemlerinin sürdüğü bir dönemde, erken seçim kararının alınmasının olası olduğunu ifade etti. Başaran, mevcut ekonomik yönetimle sorunların çözülmesinin zor olduğunu ve erken seçimin bu anlamda bir çıkış yolu olarak değerlendirilebileceğini vurguladı.

Editör: Halit Alptekin