Işıklar Holding’in son dönemdeki genel kurul toplantıları, yönetim krizi ve şeffaflık eksiklikleri nedeniyle yatırımcıların büyük tepkisini çekiyor. Şirketin projeleri ve varlık yönetimi ile ilgili belirsizlikler, küçük yatırımcıların güvenini sarsarken, Rıza Işık’ın Divan Başkanı olma girişimleri de tartışma yaratıyor. SPK’nın kurumsal yönetim ilkeleri ve yatırımcı haklarının korunması konusundaki sessizliği dikkat çekiyor.

Rıza Işık'ın Yönetimde Kalma Çabaları

23 Temmuz'da yapılan Işıklar Holding Genel Kurul toplantısında, Rıza Işık'ın Divan Başkanı seçilememesi, yönetim krizinin başlangıcı oldu. Yönetim Kurulu üyeliği sons ermiş birisi  olarak, genel kurulda hukuken divan başkanı olamayacağına dair uyarılar yapılmasına rağmen, Rıza Işık’ın kendisini başkan adayı olarak göstermesi tepki çekmişti. Seçimle divan başkanı olamayacağını anlayan Rıza Işık, toplantı tarihini 13 Eylül’e erteleyerek ve Divan Başkanı seçimi maddesini gündemden çıkararak, kendisini seçimsiz olarak atamaya çalıştı. Ancak bu hamlenin Türk Ticaret Kanunu’na ve İç Yönergelere  aykırı olduğu belirtiliyor ve uzmanlar, bu çabaların sonuçsuz kalacağını vurguluyor.

SPK Neden Devreye Girmiyor?

Rıza Işık’ın yönetimde kalma çabaları, kendi şirketinden pay almak yerine esas sözleşme değişiklikleri ile direnme stratejisi olarak değerlendiriliyor. Neredeyse hiç payı olmadan büyük bir şirketin yönetiminde kalmaya çalışması, yatırımcılar tarafından tepkiyle karşılanırken, bu durum SPK’nın kurumsal yönetim ilkeleri ve yatırımcı haklarının korunması açısından da sorgulanıyor. SPK’nın bu süreçteki sessizliği, yatırımcıların haklarının korunup korunmadığı konusunda ciddi endişelere yol açıyor.

Işıklar Holding Projelerindeki Belirsizlikler

13 Eylül’de yapılacak genel kurulda ele alınacak önemli konular arasında Bulgaristan'daki konut inşaat projesi ve Kazakistan’daki fabrika projesi hakkında bilgi eksikliği yer alıyor. Bulgaristan'da yürütülen inşaat projesi hakkında şirket yönetiminin kamuya açıklama yapmaması ve projenin ilerleyişi hakkında net bilgi vermemesi, yatırımcıların endişelerini artırıyor. Benzer şekilde, Kazakistan'daki fabrika projesi de şeffaf olmayan bir yönetim sürecine tabi tutuluyor ve 20.000 m² arsa üzerine kurulu olduğu belirtilen projenin resmi belgeleri ile ilgili ayrıntılı bilgi paylaşılmıyor. Yatırımcılar, bu projelerin mali durumlarını ve ilerleyişlerini öğrenebilmek için şirketten daha fazla şeffaflık talep ediyor.

Kozyatağı Arazi Satışı ve Değerleme Şirketi Üzerine Şüpheler

Kozyatağı’ndaki değerli bir taşınmazın düşük bedelle satılması, yatırımcılar arasında büyük bir tepkiye yol açtı. Satışın, piyasa değerinin çok altında bir fiyata gerçekleştiği iddia edilirken, bu işlemin adil bir süreçle yapılmadığı eleştiriliyor. Harmoni Gayrimenkul Değerleme şirketi tarafından hazırlanan raporların güvenirliği sorgulanıyor ve bu satışın mülkün gerçek değerini gizlediği düşünülüyor. Şirketin taşınmaz varlıklarının gerçek değeri hakkında bilgi vermemesi, yatırımcıların şeffaflık taleplerini daha da artırıyor.

Işıklar Holding’in halka açık bir şirket olmasına rağmen, projeler ve finansal gelişmeler hakkında KAP üzerinden yeterli açıklama yapılmaması, yönetimin yatırımcılarla iletişim eksikliğini gösteriyor. Özellikle küçük yatırımcılar, şirketin varlık yönetimi ve projeler hakkında daha ayrıntılı ve şeffaf bilgi talep ediyor. Yönetimin bu taleplere karşılık vermemesi, yatırımcı güvenini olumsuz etkiliyor ve şirketin piyasa performansını riske atıyor. Şirketin Işıklar Turizm & Filo gibi iştiraklerinin ve diğer varlıklarının durumu hakkında daha açık bilgilere ihtiyaç duyuluyor.

13 Eylül'de Yapılacak Genel Kurulun Önemi

Işıklar Holding’in geleceği, 13 Eylül'de yapılacak olan genel kurul toplantısında daha net bir şekilde ortaya çıkacak. Rıza Işık'ın yönetimde kalma çabaları ve hukuki zorluklarla karşı karşıya kalması, şirketin yönetişim krizini derinleştiriyor. Yatırımcılar, şirketin projeleri ve varlık yönetimi ile ilgili daha fazla şeffaflık talep ederken, bu toplantının sonuçları, Işıklar Holding’in itibarını ve yatırımcılarla olan ilişkisini belirleyecek kritik bir dönemeç olabilir.

Editör: Halit Alptekin