GÜNDEM

Ekonomide güven zayıf, beklentiler düşüşte!

Ekonomist Naki Bakır’a göre mart ayı verileri, siyasal kriz öncesi sektörlerde güven kaybını ve ekonomik belirsizliği ortaya koyuyor. Beklentiler zayıflıyor.

Abone Ol

Dünya gazetesi yazarı Naki Bakır, bugünkü köşe yazısında Türkiye ekonomisinde mart ayına ilişkin güven endekslerini değerlendirdi. Bakır, siyasi gerginliğin gündeme geldiği bu dönemde, ekonomide belirsizliklerin arttığını ve sektörlerin geleceğe ilişkin iyimserlik düzeyinin zayıfladığını ifade etti.

Güven endeksleri durağan, beklentiler düşüşte

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ile Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan mart ayı güven endekslerine göre, reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi yüzde 0,4 artışla 103,2’ye, hizmet sektörü endeksi ise yüzde 0,2 yükselişle 114,4’e çıktı. Ancak perakende ticaret sektörü güveni yüzde 2,5 düşerek 113,4’e, inşaat sektörü güveni ise yüzde 0,4 gerileyerek 88,9’a indi.

Naki Bakır, bu verilerin büyük ölçüde siyasi gerginlik öncesi durumu yansıttığını ve özellikle gelecek üç aya yönelik beklentilerde dört ana sektörde de kötümserliğin hâkim olduğunu belirtti.

Reel kesimde karışık tablo

Reel Kesim Güven Endeksi’nde mart ayındaki sınırlı artışın; mevcut siparişler, üretim hacmi ve istihdam gibi başlıklardaki kısmi iyileşmeden kaynaklandığını belirten Bakır, buna karşın ihracat siparişleri ve yatırım harcamaları gibi geleceğe yönelik kalemlerde kötümserliğin arttığını vurguladı.

Hizmet ve ticaret zayıf sinyaller veriyor

Hizmet sektöründe son üç aydaki iş durumu ve talepteki pozitif katkı sınırlı kalırken, önümüzdeki üç aya dair talep beklentisinin düşmesi güveni aşağı çekti. Perakende ticarette ise hem geçmiş dönemdeki satışlar hem de gelecek üç ayın beklentilerinde belirgin bir düşüş gözlendi. Mevcut stokların da bu düşüşe katkı yaptığı belirtildi.

İnşaat sektörü negatif ayrıştı

İnşaat sektöründe mart ayında alınan sipariş düzeyindeki düşüş ve istihdam beklentilerinin zayıflaması güven endeksinin gerilemesine yol açtı. Mevsimsel etkilerden arındırılmış endeks, kritik eşik değerlerin altında kalarak sektörün kırılgan yapısını ortaya koydu.

Sanayide kapasite sınırlı arttı

TCMB’nin mart ayına ait İktisadi Yönelim Anketi sonuçlarına göre, imalat sanayinde kapasite kullanım oranı önceki aya göre yüzde 0,4 artarak yüzde 75,2’ye çıktı. Ancak bu oran, bir yıl öncesinin 0,2 puan altında kaldı. Bakır, geçen yıl mart ayında yüzde 77,2’ye çıkan kapasite oranının dalgalı bir seyir izleyerek bu yıl ocakta yüzde 74,8’e kadar gerilediğini, şubatta ise yüzde 74,9 olduğunu hatırlattı.

Alt sektörlerde kapasite farkları dikkat çekiyor

Arındırılmamış verilere göre en yüksek kapasite kullanımı yüzde 84 ile kâğıt sanayisinde ölçüldü. Tütün ürünleri, ağaç ürünleri, kimya ve ilaç sektörleri de yüksek kapasite oranlarıyla dikkat çekti. Öte yandan en düşük oranlar yüzde 61,2 ile deri, yüzde 67,1 ile bilgisayar, yüzde 68,6 ile içecek imalatında görüldü.

Faiz ve enflasyon beklentilerinde iyimserlik

Mart ayında kısa vadeli TL kredilerde faiz düşüşü bekleyen işletmelerin oranı yüzde 53,8’e yükselirken, artış bekleyenlerin oranı yüzde 5,9’a geriledi. Üretici fiyatları (ÜFE) bazında yıllık enflasyon beklentisi ise martta yüzde 38,6 olarak gerçekleşti. Bu oran, geçtiğimiz yıl mart ayında yüzde 54,5 düzeyindeydi.

Veriler siyasal kriz öncesine ait

Naki Bakır, tüm bu verilerin büyük oranda mart ayının ilk yarısında, yani siyasal tansiyonun henüz yükselmediği dönemde toplandığına dikkat çekti. Merkez Bankası ve TÜİK anketlerinin, ilgili ayın 1-15’i arasında uygulandığını hatırlatan Bakır, bu nedenle açıklanan göstergelerin, mevcut krizin etkilerini yansıtmaktan uzak olduğunu belirtti.