Yatırımcılar, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) faiz oranlarını yavaş düşürerek enflasyonu %2 hedefinin altına çekme riskiyle karşı karşıya kalabileceğini ve bu durumun euro bölgesinin kırılgan ekonomisine zarar verebileceğini düşünüyor.

Enflasyon ve ECB’nin yaklaşımı

Swap piyasası verilerine göre, Ocak ayından itibaren enflasyonun ECB’nin %2’lik hedefinin altında kalacağı öngörülüyor. ECB, 2025 sonlarında enflasyonun %2’ye düşmesini beklerken, swap piyasaları daha erken bir düşüşü işaret ediyor. İki yıl önce çift haneli rakamlara ulaşan enflasyonu dizginlemeye çalışan ECB, son aylarda faiz oranlarını düşürerek gevşeme döngüsüne girdi.

Piyasa endişeleri ve yavaş faiz düşüşü

MFS Investment Management’tan Analissa Piazza, piyasanın ECB’ye geride kalmış olabilecekleri sinyalini verdiğini belirtti. Piazza, bankanın önümüzdeki yıl piyasaların beklediğinden daha yavaş çeyreklik faiz indirimleri yapmaya devam etmesi halinde enflasyonun hedefin altında kalabileceğini ve daha sonra yukarı çekmekte zorlanabileceğini ifade etti.

Ekonomik veriler ve faiz indirimi beklentileri

Son veriler, euro bölgesi iş faaliyetlerinin Eylül ayında beklenmedik şekilde daraldığını gösterdi. Bu durum, ECB'nin daha hızlı bir dezenflasyon süreci yaşayacağına yönelik piyasa beklentilerini güçlendirdi. Şu anda yatırımcılar, Ekim ayında bir faiz indirimi olasılığını %50’nin üzerinde görüyor.

Küresel enflasyon riskleri ve ECB politikası

BofA yatırımcı anketine göre, ABD ve euro bölgesinde 2025 yılı sonunda enflasyonun %2-%3 aralığında olacağı tahmin edilirken, her iki bölgede de hedefin altında enflasyon bekleyen yatırımcıların sayısı artıyor. İsveç’te enflasyonun beklenenden hızlı düşmesi, Riksbank’ın daha hızlı faiz indirimlerine yönelmesine neden oldu.

Büyüme endişeleri ve petrol fiyatları

Eylül ayının başında petrol fiyatlarının üç yılın en düşük seviyesi olan 69 dolara gerilemesi, euro bölgesi büyüme endişelerini artırdı. ECB’nin büyüme tahminleri ile piyasanın beklentileri arasındaki tutarsızlık, ekonominin mevcut durumda kırılgan bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor.

Hanelerin tasarruf eğilimi ve tüketim

ECB, iç talebin tahmin edilenden daha zayıf olacağını kabul ederken, euro bölgesi hanelerinin pandemi öncesine göre daha fazla tasarruf ettiği görülüyor. Ekonomistler, tüketici güveninin zayıf kalması nedeniyle bu tasarrufların harcamaya dönüşmesinin olası olmadığını belirtiyor. Nomura ekonomistleri, hanehalkının daha fazla nakit biriktirmek yerine varlıklarını artırdığını ve bu nedenle harcama eğiliminin düşük olduğunu ifade ediyor.

Ücret artışı ve işgücü piyasası

ECB’nin hizmet enflasyonunu yüksek tutma riskine dikkat çeken yatırımcılar, ücret artışının bankanın beklentilerinden daha keskin bir şekilde yavaşladığını vurguluyor. Almanya’da pandemi dönemi dışında son 15 yılın en hızlı personel çıkarma oranı, ekonominin zayıflığına işaret ediyor.

Editör: Halit Alptekin