Kartalkaya'daki otel yangınının ardından yangın tüpü fiyatlarında yaşanan artış, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Fiyat yükselişini "fırsatçılık" olarak niteleyenler kadar, bunun piyasanın doğal bir sonucu olduğunu savunanlar da var. Türkiye gazetesi yazarı Atilla Yayla, konuyu ekonomik perspektiften ele alarak fiyat artışlarının kaçınılmaz olduğunu belirtti.
Ekonomik Mekanizma ve Arz-Talep Dengesi
Yangın sonrası talebin artmasının, fiyatları yükseltmesinin doğal bir süreç olduğunu ifade eden Yayla, sosyal medyada da yankı bulan Dr. Büşra Sönmez’in açıklamalarına benzer bir yaklaşım sergiledi. Sönmez’e göre, "Ekonomi kıt kaynakları yönetme bilimidir ve mevcut yangın tüpü sayısı, ani talep artışını karşılamaya yetmez. Bu nedenle fiyat artışları, kaynakların en verimli şekilde dağıtılmasına yardımcı olur."
Yayla, devletin fiyatlara müdahale etmesi hâlinde üretimin azalacağını, hatta piyasada yangın tüpü bulunamaz hâle gelebileceğini vurguladı. Buna göre, fiyatların serbest piyasada arz-talep dengesine göre şekillenmesi, uzun vadede üreticileri daha fazla üretime teşvik ederek kıtlık riskini ortadan kaldırır.
Siyaset ve Ekonomi Politikaları
Atilla Yayla, siyasetçilerin fiyat artışlarına yönelik tutumlarını eleştirerek, hükümetin "fahiş fiyat" söylemiyle piyasaya müdahale etmeye çalıştığını, muhalefetin ise bu duruma sessiz kalarak benzer bir ekonomik anlayışı benimsediğini ifade etti. Yayla’ya göre, fiyat artışlarını polisiye tedbirlerle önlemeye çalışmak, üretimi olumsuz etkileyerek piyasada daha büyük sorunlara yol açabilir.
Uzmanlar Ne Diyor?
Ekonomistler, benzer durumların geçmişte de yaşandığını belirterek, devletin piyasaya doğrudan müdahale etmek yerine uzun vadeli istikrarı sağlamaya odaklanması gerektiğini savunuyor. Yangın gibi olağanüstü durumların ardından bazı ürünlerde fiyat artışı yaşanmasının kaçınılmaz olduğu, ancak bunun fırsatçılık olarak değerlendirilmemesi gerektiği ifade ediliyor.
Sonuç olarak, yangın tüpü fiyatlarındaki yükselişin arz-talep mekanizması çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği görüşü, ekonomik gerçekliklere dayanıyor. Ancak kamuoyunda fırsatçılık eleştirileri de sürüyor.