Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) verilerinden derlenen bilgilere göre, Türkiye’nin rüzgar enerjisi sanayisinde yüzlerce tesis faaliyet gösteriyor. Ülkede 7 kule, 4 kanat, 4 jeneratör ve dişli kutusu tesisi aktif olarak üretim gerçekleştiriyor. Bu alanda yıllık üretim hacmi 2,2 milyar dolara ulaşırken, potansiyelin 10 milyar dolar seviyesine çıkabileceği hesaplanıyor.
TÜREB Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erden, rüzgar enerjisi sektöründe büyük bir ivme yaşandığını belirtti. Erden, geçen yılın rüzgar enerjisi kurulumlarının en düşük olduğu yıl olarak kaydedildiğini hatırlatarak, Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) projelerinin hayata geçmesinin sektörü yeniden hareketlendirdiğini söyledi.
“Kurulum artışı yüzde 70'e ulaştı”
Erden, 2024 yılı sonuna kadar kurulum artışının 800 megavatın üzerine çıkmasını beklediklerini ifade ederek, geçen yıla göre yüzde 65-70 oranında büyümenin ümit verici olduğunu belirtti. YEKA projelerinin yanı sıra diğer rüzgar projelerinin devam etmesinin sektörü daha da güçlendireceğine dikkat çeken Erden, şu değerlendirmede bulundu:
“2025’te YEKA projelerinin türbin sözleşmelerine imza atılabileceğini ve küçük ölçekli, 20 ila 50 megavatlık depolama projelerinin öne çıkacağını öngörüyoruz. 2026 ise bu projelerin hayata geçirilmesi açısından önemli bir yıl olacak.”
Rüzgar enerjisinde 25 bin kişiye istihdam hedefi
Türkiye rüzgar sanayisi, sadece üretim değil istihdam alanında da önemli bir rol oynuyor. Sektörde mevcut durumda 20 bin 267 kişi doğrudan istihdam ediliyor. TÜREB’in hedefi, bu rakamı 25 bine çıkarmak.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın rüzgar enerjisi projelerini hızlandırmak için çalışmalara devam ettiğini belirten Erden, izin süreçlerinin kısaltılmasının yatırımcılar için büyük avantaj sağlayacağını dile getirdi. Bakanlık tarafından “süper izin kanunu” olarak tanımlanan düzenlemeyle projelerin hayata geçme sürecinde önemli kolaylıklar sağlanması bekleniyor.
HIT-30 teşvik programı rüzgar sanayisini destekliyor
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından açıklanan HIT-30 Yüksek Teknoloji Teşvik Programı, rüzgar enerjisi sektörüne büyük katkı sunacak. Program kapsamında ayrılan 30 milyar dolarlık teşviğin 1,7 milyar doları, doğrudan rüzgar ekipman üretimini desteklemek için kullanılacak.
Erden, Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedefleri doğrultusunda, rüzgar enerjisi kapasitesinin 50 bin megavata çıkarılacağını ifade etti. Bu hedefin 5 bin megavatı deniz üstü rüzgar santrallerinden karşılanacak. Türkiye’nin deniz üstü rüzgar santralleri için gerekli altyapıya ve ekipman üretim kabiliyetine sahip olduğunu belirten Erden, tüm denizlerde çalışmaların devam ettiğini aktardı.
Yerli üretimde yüzde 65 başarı
Türkiye’nin rüzgar sanayisindeki yerlilik oranı yüzde 65 seviyesine ulaşırken, üretim kapasitesinin sürekli olarak büyüdüğüne dikkat çekiliyor. Bu oran, Türkiye’yi rüzgar ekipmanları üretimi konusunda uluslararası pazarda rekabetçi bir konuma taşıyor.
Erden, Türkiye’nin yenilenebilir enerji 2035 yol haritası kapsamında, toplam yenilenebilir enerji kapasitesinin 120 bin megavat olarak belirlendiğini söyledi. Bu kapasitenin yüzde 40’ını rüzgar enerjisinin oluşturacağını vurgulayan Erden, “Bu hedef, Türkiye’yi yenilenebilir enerji alanında lider ülkelerden biri yapacaktır” dedi.