AK Parti’nin geçtiğimiz hafta TBMM’ye sunduğu torba yasa teklifi, daha önce muhalefetin eleştirileriyle 9. Yargı Paketi’nden çıkarılan TMSF’nin kayyım olarak atanmasına ilişkin düzenlemeyi yeniden gündeme getirdi.
Muhalefet partilerince Anayasa’ya aykırı olduğu ve ekonomik riskler barındırdığı gerekçesiyle eleştirilen bu düzenleme, Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında belirli suçlar işlendiği konusunda kuvvetli şüphe bulunması durumunda uygulanacak. Teklifte, TMSF’nin, kayyım atanan şirketlerdeki yetkilerini 5 yıl boyunca kullanabileceği ifade ediliyor.
TMSF geniş yetkilere sahip olacak
Teklifteki maddelere göre, TMSF’nin kayyım olarak atanması durumunda, şirketlerin genel kurul yetkileri Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın TMSF’ye devredilecek. TMSF, şirketin mali yapısı ve piyasa koşullarına bağlı olarak şirketi veya malvarlığını kısmen ya da tamamen satma, fesih veya tasfiye etme yetkisine sahip olacak.
Satış ve tasfiye işlemleri nasıl yürütülecek?
Satış ve tasfiye işlemleri, TMSF’nin yanı sıra kayyım temsilcileri tarafından yürütülecek. Bu süreçte, azınlık hisselerinin sahiplerinin rızası aranmayacak. Satıştan elde edilen gelir, öncelikle borçların ödenmesinde kullanılacak. Fesih ve tasfiye işlemleri tamamlandıktan sonra kalan tutar, yargılama kesinleşinceye kadar nemalandırılacak.
Düzenleme kapsamında, şirket veya malvarlığı değerlerinin müsadere edilmesine karar verilirse, bu karar TMSF tarafından uygulanacak.