GÜNDEM

TCMB blogunda Hazine ihalelerine dair kritik analiz

TCMB uzmanlarının analizine göre, sıkı para politikası Hazine’nin borçlanma maliyetlerini düşürerek kamu maliyesine önemli katkılar sağlıyor.

Abone Ol

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), sıkı para politikasının Hazine borçlanma maliyetlerine etkisini inceledi. TCMB’nin Merkezin Güncesi adlı blog sayfasında yayımlanan "Para Politikası Duruşu ve Hazine İhaleleri" başlıklı yazıda, sıkı para politikasının kamu maliyesine sağladığı faydalar detaylandırıldı.

Uzman yardımcıları Ali İzzeddin Çelebi, Alper Tunga Demir ve müdür Ali Gencay Özbekler tarafından kaleme alınan yazıya göre, sıkı para politikası hem tahvil piyasalarını hem de Hazine’nin yeniden ihraç ihalelerini olumlu etkiliyor.


Sıkı para politikası tahvil piyasalarını nasıl etkiliyor?

Yazıda, sıkı para politikası uygulamalarının kısa vadeli faizleri artırırken, uzun vadeli faizlerde düşüş beklentisi yarattığı belirtildi. Bu durum, tahvil piyasalarında öngörülebilirliği artırarak bankaların risk iştahını ve taşıma kapasitesini yükseltiyor. Böylece, Hazine’nin yeniden ihraç ettiği tahviller için talep artışı sağlanırken, borçlanma maliyetleri de düşüyor.

Hazine borçlanma ihalelerinde oluşan talep eğrisinin, fiyat-miktar ilişkisini gösterdiği ifade edilen yazıda, sıkı para politikası dönemlerinde bu eğrinin daha yatay bir hale geldiği ve bunun da maliyetleri düşürdüğü vurgulandı. Talep eğrisindeki yataylaşma, bankaların risk taşıma kapasitelerinin artmasıyla ilişkilendiriliyor.


Kamu maliyesine milyarlarca lira katkı

Yapılan analizlere göre, TCMB’nin sıkı para politikası duruşu sayesinde Hazine’nin yeniden ihraç ihalelerinde borçlanma maliyetleri ortalama 40 baz puan geriledi. Bu maliyet düşüşü, kamu maliyesine yaklaşık 6,8 milyar TL’lik bir tasarruf sağladı.

Ayrıca, talep koşullarının iyileşmesi ve tahvil piyasalarındaki öngörülebilirlik artışı, Hazine’nin uzun vadeli borçlanma stratejilerine olumlu katkı sağladı. TCMB, sıkı para politikasının tahvil piyasalarında getiri oranlarını artırırken, öngörülebilirlik ve kredibilite katkısıyla bankaların risk iştahını güçlendirdiğini belirtti.