A1 Capital'in bugünkü bülteninde, ABD Merkez Bankası (Fed) ile ilgili faiz indirimi beklentileri ve küresel ekonomik görünüm detaylı bir şekilde ele alındı. Ekonomistler, Fed’in önümüzdeki hafta iki günlük toplantısının ardından faiz oranlarında 25 baz puanlık bir indirime gitmesini beklerken, yılın geri kalanında ek indirimlerin de gelebileceği öngörülüyor. Bu beklentiler, piyasaların genel görünümünde dalgalanmalara yol açarken, özellikle banka ve enerji hisselerinde dikkat çekici bir zayıflık yaşandığı belirtiliyor.
Fed’in Faiz İndirimi Beklentileri Güçleniyor
Reuters’ın 6-10 Eylül tarihleri arasında ekonomistlerle gerçekleştirdiği ankete göre, katılımcıların büyük çoğunluğu Fed’in gelecek hafta faiz oranlarını 25 baz puan düşüreceğini öngörüyor. Ankete katılan 101 ekonomistten 92'si bu yönde bir beklenti içerisindeyken, Kasım ve Aralık aylarında da benzer faiz indirimlerinin gerçekleşeceği düşünülüyor. Ancak, ankete katılan 71 ekonomistin 54’ü, Fed'in bu yıl kalan toplantılarından herhangi birinde 50 baz puanlık bir indirimin olası olmayacağını belirtti.
Fed’in faiz indirimi beklentileri, ABD ekonomisindeki mevcut yavaşlamanın sadece geçici bir önlem olarak değerlendirilmeyip, aynı zamanda enflasyon hedeflerine ulaşma sürecinde politika kısıtlamalarını hafifletme amaçlı olarak da görüldü. Son anketlerde resesyon olasılığının %30 seviyelerinde seyretmesi, ekonomide daralma endişelerinin piyasalarda varlığını koruduğunu gösteriyor.
Banka ve Enerji Hisselerinde Zayıflık Beklentisi
A1 Capital, bugünkü bülteninde özellikle banka ve enerji hisselerindeki olumsuz görünümü ön plana çıkardı. Küresel ekonomik büyümenin yavaşladığına dair işaretlerin güçlenmesi, ABD seçim dönemindeki belirsizlikler ve OPEC+'nın 2024 ve 2025 talep tahminlerini aşağı çekmesi, piyasalarda tedirginliği artırıyor. Banka hisselerinin, işlem gelirlerindeki azalma ve yüksek enflasyonun borçlular üzerindeki baskısı nedeniyle zayıflaması bekleniyor. Enerji hisseleri de OPEC+'nın talep tahminlerindeki düşüş ve arz endişeleri ile gerilemeye devam ediyor.
Küresel petrol endeksi Brent ham petrol, OPEC+'nın talep tahminlerindeki düşüş ve Tropikal Francine Fırtınası'nın arz üzerindeki olumsuz etkilerinin ardından Aralık 2021'den bu yana en düşük seviyelerinde kapanış yaptı. Brent ham petrolü %3,69 düşüşle varil başına 69,19 dolardan, ABD WTI ham petrolü ise %4,31 düşüşle varil başına 65,75 dolardan günü kapattı. Asya rafinerilerinin marjları da dizel ve benzin arzındaki artış nedeniyle son yılların en düşük seviyelerine geriledi.
Doğal Gaz Fiyatları Yükselişte
A1 Capital, ABD doğal gaz piyasalarının gelecekte daha yüksek fiyatlarla karşılaşabileceğini belirtti. ABD doğal gaz fiyatının referansı olan Henry Hub vadeli işlemlerine ilişkin veriler, fiyatların 2025 yılında milyon İngiliz termal birimi (mmBtu) başına ortalama 3,20 dolara yükseleceğini gösteriyor. Bu rakam, 2024’teki ortalama fiyatın yaklaşık %44 üzerinde olup, enerji ürünleri fiyatlarının önümüzdeki yıllarda enflasyon baskısı yaratabileceğine işaret ediyor.
Siyasi Gelişmeler ve Piyasalar Üzerindeki Etkileri
ABD'de Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve eski Başkan Donald Trump arasındaki televizyon tartışması, piyasalardaki siyasi belirsizliği artırıyor. Tartışma, kürtaj sınırlamaları, dış politika ve ekonomik planlar gibi konularda yoğunlaşırken, Trump'ın yabancı mallara yüksek gümrük vergileri getirme niyetine dair eleştiriler dikkat çekti. İki liderin dış politika konusundaki belirsizlikleri, küresel ekonomik dinamikleri de etkileyebilir.
Küresel Petrol Talep Tahminleri Aşağı Yönlü Revize Edildi
OPEC’in aylık raporuna göre, küresel petrol talebi 2024 yılında günlük 2,03 milyon varil artış gösterecek ancak bu, önceki ayki 2,11 milyon varillik tahminin altında kaldı. Ayrıca, 2025 yılı için talep büyüme tahmini 1,78 milyon bpd’den 1,74 milyon bpd’ye düşürüldü. Bu düşüş, küresel enerji piyasalarında belirsizliği artırarak, yatırımcıları tedbirli olmaya yönlendiriyor.
A1 Capital’in bülteninde, bu olumsuz gelişmelerin Eylül ve Ekim aylarında hisse senetleri için zayıf bir seyir izleyebileceği uyarısı yapıldı. Bu durum, yatırımcıların dikkatli ve temkinli olmasını gerektiriyor.