A1 Capital, bugünkü bülteninde İngiltere ve ABD ekonomilerindeki kritik gelişmeleri değerlendirdi. İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) faiz oranlarını %4,75 seviyesinde sabit tutma kararı, piyasaların dikkatini çekti. ABD tarafında ise Fed’in faiz indirim beklentilerindeki temkinli duruşu ve enflasyonla mücadeledeki kararlılığı, küresel piyasalarda dalgalanmalara neden oldu.
İngiltere’de ekonomik daralma ve enflasyonun etkileri
İngiltere Merkez Bankası, ekonomik büyümenin durma noktasına geldiği bir dönemde faiz oranlarını sabit tutarak dikkat çekti. Karar, para politikası kurulunda 6’ya karşı 3 oyla alındı ve bu durum, politika yapıcılar arasındaki fikir ayrılıklarını ortaya koydu.
Son verilere göre, İngiltere ekonomisi üst üste iki ay daralma yaşadı. Bunun nedenleri arasında hükümetin işverenler için açıkladığı yüksek vergiler ve tüketici harcamalarındaki gerileme yer alıyor. Tüketici fiyat enflasyonu Kasım ayında %2,6’ya yükselerek BoE’nin tahminlerini aştı. Banka, enflasyonun kısa vadede bir miktar daha artabileceğini öngörüyor.
Piyasa analistleri, İngiltere’nin enflasyonist bir durgunluk riskiyle karşı karşıya olduğunu düşünüyor. Bu durum, faiz oranlarının yüksek seviyelerde kalmasına neden olabilir. BoE’nin faiz indirimlerinin daha yavaş bir tempoda gerçekleşeceği tahmin ediliyor.
ABD ekonomisi: Güçlü büyüme ancak sınırlı faiz indirim beklentisi
ABD ekonomisi, üçüncü çeyrekte %3,1 oranında büyüme kaydederek tahminleri aştı. Ancak Fed, enflasyonla mücadele ve ekonomik istikrarın korunması amacıyla faiz indirimlerinde temkinli bir duruş sergiliyor. Fed Başkanı Jerome Powell, ekonomik dayanıklılığın sürdüğünü ve bir durgunluk riskinin görünürde olmadığını ifade etti.
Fed’in “şahin” tutumu, piyasaların faiz oranlarına dair beklentilerini yeniden şekillendirdi. 2025 yılı için faiz indirimlerinin daha sınırlı olacağı öngörülüyor. ABD’nin 10 yıllık Hazine tahvili faizi %4,54’e yükselerek 6,5 ayın zirvesine ulaştı. Bu durum, yatırımcıların risk iştahını azaltırken, küresel piyasalarda dalgalanmalara neden oldu.
Küresel piyasalar dalgalanma yaşıyor
Fed ve BoE kararları, dünya genelindeki hisse senedi piyasalarını etkiledi. S&P 500 ve Nasdaq borsaları sert satışlarla karşı karşıya kaldı. Avrupa hisseleri yaklaşık %1,5 oranında değer kaybederken, MSCI dünya hisse senedi endeksi son altı haftanın en düşük seviyesine geriledi.
Piyasa uzmanları, Fed’in faiz politikasındaki kararlılığının varlık fiyatlarına yansıdığını ve önümüzdeki dönemde 10 yıllık tahvil getirilerinin %5 seviyelerine ulaşabileceğini tahmin ediyor. Bu durum, hem yerel hem de küresel piyasalarda risklerin arttığına işaret ediyor.