Terör örgütü FETÖ'nün lideri Fethullah Gülen'in ABD'deki bir hastanede hayatını kaybettiği, örgüte yakınlığıyla bilinen Herkül sitesi tarafından sosyal medya üzerinden duyuruldu. Uzun süredir sağlık sorunları yaşayan Gülen'in ölümü, hem Türkiye'de hem de uluslararası kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Şimdi ise gözler FETÖ yapılanmasının geleceğine çevrilmiş durumda.
Gülen'in ardından örgütte liderlik belirsizliği
Gazeteci Ruşen Çakır, FETÖ lideri Fethullah Gülen'in ölümü sonrası örgütün nasıl bir yol izleyeceği konusunda daha önce YouTube kanalında açıklamalarda bulunmuştu. Çakır, Gülen'in uzun yıllar boyunca hareketi tek başına yönettiğini ve yerini alacak net bir isim belirlemediğini vurgulamıştı. Örgüt içinde bir kolektif liderlik modeli öngörülse de bu yapının sürdürülebilirliği konusunda şüpheler bulunuyor.
Gülen'in yerine geçecek isimler arasında en çok Mustafa Özcan'ın adı geçiyor. Örgütün mali işlerinden sorumlu olan Özcan, Gülen'in sağ kolu olarak biliniyor. Ancak dini liderlik vasfının zayıf olması nedeniyle, örgüt tabanında kabul görüp görmeyeceği tartışmalı. Diğer bir aday ise Avrupa sorumlusu Abdullah Aymaz. Ancak Aymaz'ın da Gülen kadar etkili olup olamayacağı belirsizliğini koruyor.
Örgüt içi bölünmeler ve uluslararası ilişkiler
Gülen'in ölümüyle birlikte, FETÖ'nün uluslararası düzeyde nasıl bir yön izleyeceği merak konusu. Asya, Afrika ve Latin Amerika'da güçlü bağlantılara sahip olan örgütün, bu bölgelerdeki etkinliğini koruyup koruyamayacağı tartışılıyor. Özellikle, örgütün Batı ülkeleri ile olan ilişkileri bu süreçte daha da önem kazanacak. İstihbarat servislerinin de bu sürece müdahil olabileceği düşünülüyor.
FETÖ'nün liderlik krizinin ne şekilde çözüleceği ve yapının gelecekte nasıl bir yol izleyeceği önümüzdeki günlerde netleşecek. Ancak uzmanlar, Gülen'in ölümünün örgüt için kritik bir dönüm noktası olduğunu ve yapının zayıflayabileceğini öngörüyor.