2025’i "Aile Yılı" ilan eden hükümet, kadınların iş ve aile hayatını dengelemesini kolaylaştıracak esnek çalışma modelleri üzerinde çalışıyor. Dört farklı modelle, çalışma saatleri ve izin haklarında esneklik sağlanması hedefleniyor.

Neden ihtiyaç duyuldu?

Esnek çalışma, özellikle kadınların işgücünde kalmasını desteklemek amacıyla gündeme geldi. Türkiye’de kadın istihdam oranlarında yaşanan düşüş ve doğurganlık oranlarının gerilemesi, bu düzenlemeyi kaçınılmaz kıldı. Kadınların hem iş hayatına devam edebilmesi hem de ailelerine zaman ayırabilmesi bu modelle mümkün hale gelecek.

Hangi modeller öne çıkıyor?

Dört farklı model üzerinde çalışmalar sürüyor:

  • Uzaktan çalışma modeli
  • Kısmi çalışma modeli
  • Değişken zamanlı çalışma modeli
  • Akademik eğitim amaçlı çalışma modeli

Bu modellerin, özellikle dijital mesleklerde ve akademik alanda çalışanlar için öncelikli olması planlanıyor.

Çalışma saatleri kısalacak mı?

45 saatlik haftalık çalışma süresinin 40 saate indirilmesi önerisi ilk taslakta yer aldı ancak şu an için askıda. Ancak dünya genelindeki uygulamalar incelendiğinde gün ve saat esnekliğine yönelik düzenlemelerin yaygın olduğu görülüyor.

Kadınların hakları artırılacak mı?

Düzenleme kapsamında, kadınların doğum ve süt izinleri başta olmak üzere izin haklarının artırılması planlanıyor. Doğum izni, hamilelik sürecinde kontrol izinleri ve analık sonrası yarı zamanlı çalışma gibi haklarda genişletmelere gidilmesi öngörülüyor.

Güvence nasıl sağlanacak?

Esnek çalışma kapsamında çalışanlar, tam zamanlı çalışanlarla eşit sosyal haklara sahip olacak. Prim günleri, analık yardımı ve iş güvencesi gibi haklar korunacak. Mevcut çalışanlarla farklı muameleye maruz kalmamaları için denetim mekanizmaları güçlendirilecek.

İşverenlerin görüşü ne?

İşverenler, esnek çalışma modellerine olumlu yaklaşıyor. Özellikle imalat sektöründe yarım gün ve tam gün çalıştırma ihtiyaçlarının karşılanması planlanıyor. Hükümet, düzenlemeyi hayata geçirmeden önce işveren ve çalışan örgütleriyle müzakereler yürütecek.

Editör: Halit Alptekin