Bakü’de düzenlenen COP29 İklim Zirvesi’nde, zengin ülkelerin gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkmalarına yardımcı olmak için yıllık 300 milyar dolarlık finansman sağlama hedefi üzerinde uzlaşıldı. Ancak zirvede alınan bu karar, hem yetersizliği hem de süreçteki tartışmalı yönleriyle eleştirilerin odağı oldu.

Anlaşma geniş hedefler taşıyor

Anlaşma, 2035 yılına kadar her yıl 1,3 trilyon dolarlık iklim finansmanı sağlanmasını ve bu miktarın kamu ve özel kaynaklardan temin edilmesini öngörüyor. Ayrıca, 2025’te sona erecek olan mevcut 100 milyar dolarlık iklim finansmanı taahhüdünün yerini alacak şekilde planlandı. Ancak, gelişmekte olan ülkeler için belirlenen hedeflerin bağlayıcılığı bulunmuyor.

Eleştiriler yükseliyor

Hindistan heyetinin temsilcisi Chandni Raina, anlaşmayı "optik bir yanılsama" olarak nitelendirerek, küresel ısınma krizinin büyüklüğüne cevap vermediğini ifade etti. Marshall Adaları temsilcisi Tina Stege ise, finansmanın yetersiz olduğunu ancak bir başlangıç olarak değerlendirilebileceğini belirtti.

Zorluklar ve bölünmeler

Zirve, gelişmiş ülkelerin fosil yakıt kullanımı nedeniyle sorumluluklarını artırmaları gerektiği yönündeki tartışmalarla geçti. Özellikle, zengin ülkeler ile gelişmekte olan ülkeler arasında finansman yükü paylaşımı konusunda derin bölünmeler yaşandı. Avrupa ülkeleri, Çin ve Körfez ülkeleri gibi büyük ekonomilerin de katkıda bulunması gerektiğini savunurken, mevcut sistemde bu ülkeler bağlayıcı sorumluluk taşımıyor.

Gelecekteki adımlar belirsiz

Anlaşma, Paris Anlaşması çerçevesinde küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlama hedefini sürdürse de, fosil yakıt kullanımının azaltılması ve yenilenebilir enerjiye geçiş gibi somut adımları içermiyor. Özellikle Suudi Arabistan’ın görüşmelerdeki planları engelleme çabaları dikkat çekti.

Birleşmiş Milletler iklim şefi Simon Stiell, anlaşmayı "küresel ısınmaya karşı insanlık için bir sigorta poliçesi" olarak nitelendirerek, uygulamanın önemine vurgu yaptı: "Bu poliçe yalnızca taahhütlerin yerine getirilmesiyle anlam kazanır."

Gelecek yıl Brezilya’da düzenlenecek COP30, ülkelerin bu hedeflere yönelik eylem planlarını somutlaştırmaları için kritik bir süreç olacak.

Editör: Halit Alptekin