Sabah gazetesi yazarı Kerem Alkin, bugünkü köşe yazısında Türkiye'nin terörle mücadelesinde kritik bir dönemece girdiğini belirtti. Alkin’e göre, terör örgütlerinin tamamen ortadan kaldırılması yalnızca Türkiye için değil, Orta Doğu’nun genel istikrarı ve ekonomik kalkınması açısından da önemli bir dönüm noktası anlamına geliyor.

Bölgesel Kalkınma ve Yatırım İhtiyacı

Alkin’in değerlendirmelerine göre, Orta Doğu'daki savaşlar ve istikrarsızlık, yeniden imar projelerinin önünü kesiyor. Suriye’nin yeniden inşası için 250-400 milyar dolar, Lübnan için 11 milyar dolar, Irak için yaklaşık 200 milyar dolar ve Gazze için ilk aşamada 55 milyar dolar gibi büyük bir finansmana ihtiyaç var. Terör ve çatışmaların sona ermesi halinde bu projeler hız kazanabilir ve bölge ülkeleri ekonomik büyüme sürecine girebilir.

İsrail ve İran Faktörü

Alkin, bölgenin kalkınmasını engelleyen iki temel faktörü öne çıkarıyor: İsrail ve İran’ın politikaları.

İsrail, bölgedeki çatışmaları derinleştirerek yayılmacı politikasını sürdürüyor ve uluslararası hukuku ihlal eden saldırılar gerçekleştiriyor. Batılı ülkelerin desteğiyle hareket eden İsrail’in bu tutumu, bölgesel istikrarın önündeki en büyük engellerden biri olarak görülüyor.

İran ise vekil gruplar aracılığıyla bölgedeki ülkelerin kalkınma çabalarını baltalıyor. Alkin’e göre, İran’ın bölgedeki gücünü artırma hedefi, barış ve ekonomik iş birliği girişimlerine zarar veriyor.

Türkiye'nin Bölgesel Rolü ve Ekonomik Stratejisi

Kerem Alkin, Türkiye'nin bu istikrarsızlık odaklı yaklaşımlara karşı bölgesel barış ve ekonomik kalkınma için liderlik ettiğini vurguluyor. Ürdün, Irak, Lübnan ve Suriye'nin de içinde bulunduğu bir bölgesel iş birliği modelinin geliştirilmesi, hem ekonomik kalkınmayı hızlandıracak hem de bölgeyi uluslararası yatırımcılar için cazip hale getirecek.

Bu kapsamda, Türkiye, Ürdün, Irak, Lübnan ve Suriye’nin üst düzey temsilcileriyle Ürdün’de yapılacak toplantı önem taşıyor. Alkin, bu toplantının, İsrail ve İran’ın istikrarsızlık politikalarına karşı uluslararası baskıyı artıracak ve bölgenin ekonomik entegrasyonunu hızlandıracak önemli bir adım olduğunu belirtiyor.

Bölgesel Kalkınmanın Anahtarı

Türkiye'nin bölgesel güç merkezi olma vizyonu doğrultusunda, terör örgütleri ve destekleyici vekil güçlerin devre dışı bırakılması büyük önem taşıyor. Alkin, bu sürecin yalnızca bölge ülkeleri için değil, İslam dünyası ve küresel ekonomi açısından da önemli fırsatlar sunduğunu ifade ediyor.

Bölgenin enerji ve ticaret koridorlarında daha fazla rol alması, yeni sanayi ve lojistik merkezleri oluşturması ve küresel yatırımcıları çekmesi için istikrarın sağlanması gerektiğini belirten Alkin, Türkiye’nin bu süreçte oynadığı kilit role dikkat çekiyor.

Türkiye’nin öncülüğünde geliştirilecek bölgesel projelerle, uzun yıllardır çatışma ve kaos içinde olan Orta Doğu’nun, ekonomik refah ve kalkınmaya odaklanabileceği öngörülüyor.