Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan verilere göre, yurt içi yerleşik sektörlerin toplam net finansal değeri 2024 yılının ikinci çeyreğinde 10,26 trilyon TL açık verdi. Bu durum, Türkiye ekonomisinin finansal borçlu pozisyonunu koruduğunu gösteriyor.
Finansal varlıklar ve yükümlülükler dengesi
TCMB’nin finansal hesaplar raporuna göre, dönem sonunda Türkiye’deki yerleşik sektörlerin toplam finansal varlıkları 106 trilyon TL’ye ulaşırken, yükümlülükler 116 trilyon TL seviyesinde kaydedildi. Bu dengesizlik, net finansal pozisyon açığına yol açtı.
Türkiye ekonomisinin net finansal pozisyon açığının gayri safi yurt içi hasılaya (GSYİH) oranı, bir önceki döneme göre 2,5 puanlık düşüşle yüzde 29,2’ye geriledi. Ayrıca, toplam ekonomi önceki çeyrekte GSYİH’nin yüzde 4,8’i oranında net borç alırken, bu çeyrekte yüzde 0,08 oranında net borç alıcı konumda oldu.
Sektör bazlı finansal analiz
Sektörel bazda incelendiğinde, Türkiye ekonomisi genel olarak borçlu bir pozisyonda bulunuyor. Hanehalkı, finansal olmayan kuruluşlar ve genel yönetim, yurt içindeki diğer sektörlere borçlu kalırken, dünyanın geri kalanı ve finansal kuruluşlar alacaklı pozisyonda yer aldı. Finansal kuruluşlar, aracılık görevleri doğrultusunda nispeten dengeli bir net finansal pozisyon oluşturdu.
Hanehalkı borçlanma yapısına bakıldığında, varlıkların büyük bir kısmının para ve mevduat şeklinde olduğu, yükümlülüklerin ise büyük ölçüde kredilerden oluştuğu görülüyor.
Finansal olmayan kuruluşlar için ise ticari işlemlerden doğan alacaklar ve borçlar, finansal varlık ve yükümlülükler içerisinde belirleyici unsurlar olarak öne çıkıyor.
Türkiye’nin borçluluk seviyesi düşük kaldı
Rapor, Türkiye’de yerleşik sektörlerin borçluluk seviyesinin diğer ülkelerle karşılaştırıldığında düşük olduğunu vurguluyor. 2024 yılının ikinci çeyreğinde kredi ve borçlanma senetlerinden oluşan toplam borcun GSYİH’ye oranı yüzde 96 olarak gerçekleşti ve önceki çeyreğe göre azalma gösterdi.