ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’yi “seçimsiz bir diktatör” olarak tanımlayarak, Ukrayna’nın hızlı hareket etmemesi durumunda ülkesini kaybedebileceğini belirtti. Trump’ın açıklamaları, Avrupa’daki müttefikler arasında endişe yaratırken, Ukrayna cephesinden sert yanıtlar geldi.
Trump, geçtiğimiz günlerde Ukrayna’nın 2022’de başlayan savaşın sorumluluğunu taşıdığını öne sürmüştü. Bu iddia, özellikle ABD’nin Avrupa’daki müttefikleri tarafından, Trump’ın Rusya-Ukrayna savaşına dair yaklaşımının Moskova’nın lehine olduğu yönündeki kaygıları artırdı.
ABD’nin Ukrayna Politikası Değişiyor mu?
Trump, başkanlığının ilk ayı içinde Rusya’yı izole etme çabalarını sonlandırarak, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile doğrudan temas kurdu. ABD ve Rusya arasındaki diplomatik görüşmelerde Ukrayna’nın dışlanması, Washington’un Kiev’e verdiği desteğin azalıp azalmayacağı konusunda soru işaretleri doğurdu.
Trump, sosyal medya platformu Truth Social’da yaptığı paylaşımda, Zelenskiy’ye yönelik eleştirilerini sürdürerek, “Zelenskiy hızlı hareket etmeli, yoksa elinde bir ülke kalmayacak” ifadelerini kullandı.
Ukrayna’dan Yanıt: “Kimse Bizi Teslim Olmaya Zorlayamaz”
Trump’ın açıklamalarına Ukrayna cephesinden sert yanıtlar geldi. Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha, sosyal medya platformu X’te yaptığı açıklamada, “Var olma hakkımızı savunacağız. Kimse Ukrayna’yı teslim olmaya zorlayamaz” dedi.
Ukrayna lideri Zelenskiy ise Trump’ın iddialarının Rus propagandasına dayandığını öne sürdü. Zelenskiy, Trump’ın “Bu savaş hiç başlamamalıydı” sözlerine atıfta bulunarak, savaşın üç yıl önce Rusya’nın Ukrayna’ya geniş çaplı işgaliyle başladığını hatırlattı.
ABD ve Avrupa’dan Tepkiler
Trump’ın sözleri, ABD ve Avrupa’da farklı tepkilere yol açtı. ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, Zelenskiy’yi Trump hakkında olumsuz konuşmaması konusunda uyardı. Vance, “Başkanı tanıyan herkes, onunla bu şekilde iletişim kurmanın yanlış olduğunu bilir” ifadelerini kullandı.
Avrupa’dan gelen tepkiler ise daha sert oldu. Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Trump’ın Zelenskiy’yi “diktatör” olarak nitelemesini “yanlış ve tehlikeli” buldu. Avustralya Savunma Bakanı Richard Marles da Trump’ın açıklamalarına karşı çıkarak, Ukrayna’daki savaşın Ukrayna’nın şartlarına göre çözülmesi gerektiğini vurguladı.
Rusya’nın İlerleyişi ve Batı’nın Desteği
Rusya, Ukrayna topraklarının yaklaşık %20’sini kontrol altında tutarken, doğu cephesinde yavaş ama istikrarlı bir ilerleme kaydediyor. Moskova, askeri operasyonlarının Kiev’in NATO üyeliğine yönelik girişimlerinin yarattığı tehdide karşı bir yanıt olduğunu savunuyor. Ancak Ukrayna ve Batı, Rusya’nın bu iddiasını “emperyalist bir işgal” olarak nitelendiriyor.
Son anketlere göre, Ukrayna halkının %57’si Zelenskiy’ye güvenmeye devam ediyor. Birleşmiş Milletler (BM) Sözcüsü Stephane Dujarric, Zelenskiy’nin demokratik yollarla seçildiğini hatırlatarak, “Savaşı kim başlattı?” sorusuna net bir yanıt verdi: “Rusya, Ukrayna’yı işgal etti.”
Trump ve Putin Görüşebilir mi?
Trump, önümüzdeki günlerde Putin ile bir görüşme gerçekleştirebileceğini belirtti. Rusya Devlet Başkanı Putin ise Ukrayna’nın barış müzakerelerine katılmasının engellenmeyeceğini, ancak Washington ile güvenin artırılması gerektiğini vurguladı.
Avrupa’daki liderler, Trump’ın Ukrayna politikasındaki değişikliklerine hazırlıksız yakalandı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer’ın önümüzdeki hafta Washington’u ziyaret ederek Trump ile doğrudan görüşmeler yapacağı bildirildi.
Trump’ın açıklamaları, Ukrayna’nın Batı ile ilişkilerinde yeni bir döneme girildiğini gösteriyor. Ancak, ABD’nin Rusya ile olan diyaloğunun Ukrayna savaşının seyrini nasıl etkileyeceği merak konusu olmaya devam ediyor.