Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından yayımlanan 14. Para Politikası Değerlendirme Notu'nda, Türkiye'nin para politikası ve ekonomik durumu analiz edildi.
Raporda, uyum sağlanmadan yapılacak bir faiz indiriminin enflasyonla mücadeleyi olumsuz etkileyebileceği vurgulandı. Ayrıca, kredi piyasasındaki kısıtlamalar ve yüksek faizlerin de enflasyonla mücadeleyi zorlaştırdığına dikkat çekildi.
Türkiye enflasyonda G20 ülkeleri arasında üst sıralarda
Rapor, Türkiye'nin Eylül 2024’teki tüketici enflasyonunun G20 ülkeleri arasında yüksek seviyelerde olduğunu belirtti. Ülkedeki risk primi 270 baz puanı civarında seyrederken, daha düşük seviyelere çekilmesi gerektiği ifade edildi.
Enflasyonda azalma beklentisi, ancak riskler devam ediyor
TEPAV'ın değerlendirmesine göre, mevcut ekonomik program sürdürüldüğünde enflasyonda bir azalma bekleniyor, ancak yüksek faiz oranları ve kredi kısıtlamaları enflasyonla mücadeleyi zorlaştıran unsurlar olarak öne çıkıyor.
Bütçe açığı yüksek, ek tedbirler gerekli
Raporda, bütçe açığının 2024'te yüksek seyrettiği belirtilirken, 2025 Orta Vadeli Program hedeflerine ulaşmak için ilave önlemlerin alınması gerektiği kaydedildi. Kamu tarafından belirlenen mal ve hizmet fiyatlarındaki artışların, üretim maliyetlerini artırarak enflasyonu tetiklediği de vurgulandı.
Para politikalarında şeffaflık talebi
Merkez Bankası’nın faiz kararlarına ilişkin açıklamaların yalnızca kendisi tarafından yapılması gerektiğine dikkat çeken rapor, diğer kurumlardan gelen açıklamaların risk primini artırarak para politikalarının etkisini azalttığını belirtti.
Yapısal reformlara ihtiyaç var
TEPAV, ekonomide sürdürülebilir bir denge sağlamak için yapısal reformların kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Yeşil dönüşüm, eğitim kalitesinin artırılması ve hukuk sisteminin güçlendirilmesi gibi reformların, ekonomik dengenin sağlanmasında önemli rol oynayacağı ifade edildi.