İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla birlikte piyasalarda siyasi risk algısı sert biçimde arttı. Bu gelişmenin ardından yalnızca üç gün içinde swap, tahvil ve hisse senedi piyasalarından yaklaşık 20 milyar dolarlık yabancı sermaye çıkışı yaşandı.
Uzmanlar: Yerli yatırımcının tavrı artık belirleyici
Sözcü gazetesinden Mehtap Özcan Ertürk’ün haberine göre, İspanyol BBVA’nın Türkiye ve MENA Bölgesi Stratejisti Tufan Cömert, çıkışların büyük kısmının swap işlemlerinden kaynaklandığını belirtti. Cömert, TL tahvil piyasasında likiditenin hızla kaybolduğunu, alış kotasyonlarının çekildiğini ancak tahvil tarafında çıkışın görece sınırlı kaldığını söyledi. Hisse senetlerinde ise net bir yabancı çıkışı yaşandığına dikkat çekti.
Cömert, "Kötü senaryoda bile bu üç gün kadar sert bir etki zor. Artık mesele yerlinin tavrında" değerlendirmesini yaptı. TL’nin seyrini bundan sonraki süreçte büyük ölçüde yerli yatırımcının dövize yönelip yönelmeyeceği belirleyecek.
Swap pozisyonlarında keskin düşüş
Merkez Bankası'nın son verilerine göre, yabancıların hisse senedi stoku 36 milyar dolar, tahvil stoku 20 milyar dolar seviyesindeydi. Swap piyasasında ise yabancı pozisyonları olaylar öncesinde yaklaşık 35 milyar dolar civarındaydı. Yaşanan çıkış, özellikle kısa vadeli işlemlerle öne çıkan swap kanalında gerçekleşti.
Londra piyasalarında Türkiye yakından izleniyor
Tufan Cömert, Londra’daki yatırımcı görüşmelerinde sıkça “Bu gelişmeler daha da büyür mü?”, “Yerli yatırımcı ne zaman dövize yönelir?”, “Kur yerine faizle savunma daha etkili olmaz mı?” gibi soruların gündeme geldiğini aktardı. Cömert, “Bu soruların Türk vatandaşı ile hedge fon yöneticisinden gelmesi farklı kaygıları yansıtıyor. Biri kendi geleceğini, diğeri yatırımını düşünüyor” ifadelerini kullandı.
Faizler yüksek ama belirsizlik sürüyor
Gecelik faizlerin yüzde 46 seviyesinde kalması, TL mevduat faizlerini yukarı çekiyor. Uzmanlar, siyasi belirsizliğe rağmen kurda istikrar sağlanırsa TL’nin cazibesinin korunabileceğini, yerli yatırımcının dövize yönelmesinin bu dengeyi belirleyeceğini vurguluyor.