Yeni Şafak gazetesi yazarı Aydın Ünal, bugünkü köşe yazısında Abdullah Öcalan’ın “PKK kendini feshetmeli” çağrısını ve bunun arka planını ele aldı. Ünal, sürecin oluşumunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin belirleyici bir rol oynadığını vurguladı.
Öcalan’ın Çağrısında Kimler Etkili Oldu?
Aydın Ünal’a göre, Öcalan’ın PKK’nın silah bırakması yönündeki çağrısının şekillenmesinde Türkiye’nin terörle mücadelesindeki başarısı ve devletin kararlı duruşu etkili oldu. Ünal, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Bahçeli’nin bu sürece yön veren isimler olduğunu belirterek, MİT ve diğer devlet kurumlarının da önemli katkılar sunduğunu ifade etti.
Öcalan’ın çağrısına hükümetin temkinli ama soğukkanlı yaklaştığını dile getiren Ünal, yetkililerin süreci “PKK’nın kendi meselesi” olarak gördüğünü aktardı. Devletin elinin güçlü olduğunu belirten yazar, süreci “silah bırakmak örgütün kendi tercihi, aksi takdirde sonuçlarına katlanırlar” şeklinde özetledi.
"Neden Şimdi?" Sorusu ve Olası Sebepler
Ünal, “Neden şimdi?” sorusuna yanıt ararken, ortada terör saldırılarında bir artış olmadığını, Türkiye’ye yönelik uluslararası baskıların söz konusu olmadığını ve 2015’teki Çözüm Süreci’ne benzer bir gerekliliğin bulunmadığını belirtti.
Buna karşılık, Türkiye’nin terörle mücadelede geldiği noktanın PKK ve bağlantılı yapılar için kaçınılmaz bir çıkış yolu arayışına sebep olduğunu savundu. Yazara göre, bu çağrının üç muhatabı var:
-
Irak’taki PKK: Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) başarılı sınır ötesi operasyonları ve teknolojik üstünlüğü nedeniyle hareket kabiliyeti büyük ölçüde kayboldu.
-
Suriye’deki PYD: Şam yönetimi, federatif bir yapıya izin vermiyor ve Türkiye’nin PYD’nin silahsızlanması konusundaki kararlılığı sürüyor.
-
Türkiye’deki DEM Parti: Avrupa ve ABD’nin desteğini kaybeden DEM’in, Anayasa ve yasalar çerçevesinde hareket etmediği sürece ciddi yaptırımlarla karşılaşacağını öne sürdü.
"Türkiye Tekrar Tarih Yazıyor"
Ünal, Türkiye’nin uluslararası baskılara boyun eğmeyen ve terörle mücadelede kesin kararlılık gösteren bir ülke konumuna geldiğini belirtti. Yazar, Türkiye’nin artık pazarlık ve müzakere sürecine ihtiyaç duymadığını, terörün tamamen ortadan kaldırılması yolunda emin adımlarla ilerlediğini ifade etti.
Son olarak, terörün etkisiz hale getirilmesiyle Türk ve Kürt halklarının arasındaki bağların güçleneceğini ve Türkiye’nin bölgesel bir güç olarak daha da pekişeceğini vurguladı. Ünal’a göre, bu süreçte endişelenmeye gerek yok, aksine Türkiye adına umut verici bir dönem yaşanıyor.