Ağustos ayı, küresel piyasalarda dalgalı bir seyir izlerken, Batı endekslerinin ılımlı kazanımları nispeten sakin bir dönemin sinyallerini verdi. A1 Capital'in günlük bültenine göre, yüksek oynaklıkla geçen Ağustos ayında yatırımcıların dikkat etmesi gereken önemli gelişmeler ve öngörüler öne çıkıyor.
Küresel Piyasalar ve Makroekonomik Verilerdeki Gelişmeler
A1 Capital, Avrupa'da Stoxx Europe 600 endeksinin Ağustos başında %7 düşüp ayın geri kalanında %10 toparlanmasını, Japonya Merkez Bankası ve Federal Rezerv arasındaki para politikası ayrışmasıyla ilişkili bir mini çöküş ve ABD ekonomisindeki sert iniş korkularının yatışması olarak değerlendiriyor. ABD’de PCE çekirdek enflasyonunun Temmuz ayında %2,7 ile beklentiler doğrultusunda gelmesi, Fed'in Eylül ayında faiz indirim planlarına güven kazandırsa da, indirimin kapsamına ilişkin belirsizlikler sürüyor. CME FedWatch verilerine göre, yatırımcıların %70’i 25 baz puanlık bir indirim bekliyor.
Jeopolitik riskler ise petrol fiyatları üzerindeki baskıyı sürdürüyor. Husilerin Kızıldeniz'deki tehdidi, İsrail'in Lübnan'daki önleyici saldırıları ve Rusya'nın Ukrayna'daki enerji tesislerine yönelik saldırıları petrol fiyatlarını dar bir aralıkta tutuyor. Brent ve WTI petrol fiyatları sırasıyla 79,30 dolar ve 75,90 dolar seviyelerinde işlem görmeye devam ediyor.
Çin’de ise ekonomik yavaşlama sinyalleri belirginleşiyor. Ağustos ayında konut fiyatları artış hızını kaybetti ve imalat faaliyetleri altı ayın en düşük seviyesine geriledi. Bu durum, Çin'de daha fazla teşvik politikası beklentisini artırıyor.
Yurtiçi Gelişmeler ve Beklentiler
Yurtiçinde dikkatler bu hafta açıklanacak olan 2024 2. Çeyrek GSYH verisine çevrildi. A1 Capital, Salı günü açıklanacak Ağustos enflasyon verisi, Hazine nakit dengesi ve imalat sanayi PMI verilerinin piyasalar üzerinde belirleyici olacağını öngörüyor. Ayrıca, 2025-2027 dönemini kapsayacak Orta Vadeli Program'ın (OVP) açıklanması ve 6 Eylül'de Fitch'in Türkiye değerlendirmesi de önemli gündem maddeleri arasında yer alıyor.
A1 Capital'in analizine göre, küresel ekonomik verilerdeki belirsizlikler ve yurtiçi makroekonomik gelişmeler yatırımcı kararlarında belirleyici olacak. Özellikle ABD istihdam verileri ve yurtiçinde açıklanacak ekonomik göstergeler, piyasaların yönü üzerinde kritik rol oynayacak.