GÜNDEM

Küresel satranç tahtasında Türkiye için yeni bir süreç mi?

Mahmut Övür, ABD, Çin ve Rusya eksenindeki yeni küresel hamleleri değerlendirerek Türkiye’nin Ortadoğu’da nasıl bir strateji izleyebileceğini ele aldı.

Abone Ol

Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür, bugünkü köşe yazısında, ABD'nin Avrasya merkezli küresel politikalarını ve bu stratejinin Türkiye’ye olan etkilerini mercek altına aldı. Övür, ABD’nin küresel gücünü sürdürme çabalarını, Çin’in yükselişi ve Rusya ile olan ilişkileri çerçevesinde değerlendirerek, Türkiye’nin bu süreçte nasıl bir yol izleyebileceğine dair önemli tespitlerde bulundu.

Övür yazısında, ABD’nin dış politikasını şekillendiren isimlerden biri olan Zbigniew Brzezinski’nin Büyük Satranç Tahtası kitabına atıfta bulunarak, Avrasya’nın küresel üstünlük mücadelesindeki kritik rolüne dikkat çekti. Brzezinski’nin “Avrasya’yı kontrol eden dünyayı kontrol eder” anlayışı, bugün ABD’nin küresel güç mücadelesinde belirleyici bir unsur olarak öne çıkıyor.

Trump ve yeni küresel denklem

Övür’e göre, ABD eski Başkanı Donald Trump’ın yeniden sahneye çıkışı ve küresel sistemdeki elitlere meydan okuyan politikaları, ABD’nin gerileyen küresel pozisyonuna bir yanıt niteliği taşıyor. Trump’ın ilk hamlelerini İsrail’in yanı sıra Hindistan ve Rusya liderleriyle yaptığı görüşmelerle attığını vurgulayan Övür, ABD, Hindistan ve Rusya ekseninde şekillenen bu yeni ittifakın, Avrupa ve Çin’e karşı bir denge oluşturma çabası içinde olduğuna işaret etti.

Bu yeni küresel denklemin en fazla etkileyeceği bölgelerden biri ise Ortadoğu olacak. Türkiye’nin bu süreçte nasıl bir konum alacağı, bölgesel politikalar açısından kritik bir soru olarak öne çıkıyor.

Ortadoğu’da Türkiye’nin stratejisi

Mahmut Övür, küresel güçlerin Ortadoğu’daki yeni hamlelerinin Suriye merkezli gelişmelere doğrudan etki edeceğini belirtiyor. Suriye’de devam eden satranç oyununda, aktörlerin pozisyonlarını yeniden gözden geçirdiğini ve Türkiye’nin de bu oyunda güçlü bir hamle yapması gerektiğini ifade ediyor.

Özellikle ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Suriye yönetimi arasında gerçekleşen son görüşmelerin yeni bir sürecin başlangıcı olabileceğini söyleyen Övür, Türkiye’nin bu durumu yakından takip etmesi gerektiğini vurguluyor. SDG ve Suriye yönetimi arasındaki temasların, bölgedeki dengeleri değiştirebileceğini ifade eden Övür, Türkiye’nin “terörsüz Türkiye” politikasını hızla nihayete erdirerek, kapsayıcı bir diplomasi yürütmesi gerektiğini belirtiyor.

Türkiye’nin yeni politik vizyonu

Övür’e göre, Türkiye’nin bölgedeki Kürt siyasi aktörlerle ilişkisini de yeni bir perspektifle ele alması gerekiyor. Geleneksel yaklaşımların çözüm üretmekten çok sorunları derinleştirdiğini savunan Övür, yeni yüzyılın tehditlerine karşı, kapsayıcı ve sivil ortaklıklar geliştirilmesi gerektiğini ifade ediyor.

Suriye Demokratik Konseyi (SDK) Başkanı Leyla Kahraman’ın, Şarkul Avsat gazetesine verdiği demeçte, “Suriye’de yeni bir yönetim modeline ihtiyaç duyulduğu” yönündeki açıklamalarını hatırlatan Övür, bölgedeki aktörlerin bu değişim sürecine nasıl adapte olacağının önemli bir belirleyici olacağını ifade ediyor.

Türkiye’nin kritik rolü

Mahmut Övür’ün değerlendirmesine göre, ABD’nin küresel stratejisini yeniden şekillendirme sürecinde Avrasya, Çin ve Rusya ile kurduğu yeni denklemler Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor. Türkiye’nin bu süreçte kendi çıkarlarını gözeterek yeni bir politik zemin oluşturması gerektiğini vurgulayan Övür, Suriye ve Ortadoğu’daki gelişmelerin de Ankara’nın stratejik kararlarında belirleyici olacağını ifade ediyor.