Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi'nin değerlendirmesine göre, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun siyasi geleceği belirsizliklerle dolu. Hakkında açılan davalar, diploma iptali süreci ve CHP içindeki güç dengeleri, İmamoğlu’nu zor bir sürece sürüklüyor.
İmamoğlu’nun Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ne yatay geçişinin usulsüz olduğu iddiaları, sürecin kritik aşamalarından biri olarak görülüyor. Girne Amerikan Üniversitesi’nin kurucularından Özalp Tozan, İmamoğlu’nun geçiş yaptığı 1990 yılında üniversitenin YÖK tarafından tanınmadığını açıkladı. YÖK’ün tanıma sürecinin 1993 yılında tamamlandığı belirtilirken, İstanbul Üniversitesi’nin bu durumu değerlendirerek diplomanın iptaline karar verebileceği konuşuluyor.
Eğer diploma iptal edilirse, İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı mümkün olmayacak. Ancak bu durumun, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini sürdürmesine engel teşkil etmeyeceği ifade ediliyor.
CHP içinde hesaplar değişiyor
Diploma krizi ve siyasi yasak riskine karşı Ekrem İmamoğlu’nun alternatif bir plan üzerinde durduğu iddia ediliyor. CHP kulislerinde, İmamoğlu’nun CHP Genel Başkanlığı için harekete geçebileceği konuşuluyor. Bazı parti içi isimlerin, “CHP Genel Başkanı olursa siyasi yasak getirilmesi zorlaşır ve cumhurbaşkanlığı adaylığı için süreci kontrol edebilir” görüşünü savunduğu belirtiliyor.
Eğer İmamoğlu aday olamazsa, CHP içinde Özgür Özel’in cumhurbaşkanı adaylığı gündeme gelebilir. Mansur Yavaş’ın da isminin öne çıkabileceği ve bu nedenle İmamoğlu’nun CHP Genel Başkanlığı’na oynayarak olası rakiplerini dengelemek istediği ileri sürülüyor.
Mansur Yavaş’tan açık mesaj: “Kimsenin yedeği değilim”
CHP içinde olası adaylık yarışları derinleşirken, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da sürece dair net mesajlar vermeye başladı. Yavaş, İmamoğlu’nun düzenlediği Ankara’daki toplantıya yakınındaki hiçbir belediye başkanının katılmamasını dikkat çekici bir tavır olarak gösterdi.
Mansur Yavaş’ın “Ben kimsenin yedeği değilim” açıklamasıyla cumhurbaşkanlığına aday olabileceğini net bir şekilde ortaya koyduğu yorumları yapılıyor. Bu durum, CHP’deki dengelerin daha da karmaşık hale gelebileceğini gösteriyor.
İmamoğlu’nun yargı süreci devam ediyor
İmamoğlu’nun yargılandığı davalar, siyasi kariyerini etkileyen önemli faktörlerden biri olmaya devam ediyor. Selvi’nin aktardığı bilgilere göre, İmamoğlu’nun şu an karşı karşıya olduğu davalar şöyle:
- “Ahmak davası”: İmamoğlu’nun aldığı siyasi yasak kararı İstinaf Mahkemesi’nde bekliyor.
- Beylikdüzü ihale davası: Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde ihaleye fesat karıştırma iddiasıyla açılan davada karar aşamasına gelindi. Son duruşma 11 Nisan 2025’te görülecek.
- Savcı Akın Gürlek davası: İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek hakkında yaptığı açıklamalar nedeniyle “tehdit ve terörle mücadelede görev alan kişileri hedef göstermek” suçlamasıyla yargılanıyor.
Kulislerde konuşulanlar: Kılıçdaroğlu ile temas
Selvi, İmamoğlu’nun CHP Genel Başkanlığı’na yönelik planlarının eski CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile olan ilişkilerine de yansıdığını belirtiyor. Kurultay sonrası uzun süre görüşmeyen ikilinin, aracıların ısrarıyla bir araya geldiği belirtiliyor. İddiaya göre, İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’ndan CHP Genel Başkanlığı için destek istedi ancak Kılıçdaroğlu’nun, “Neden CHP Genel Başkanı olmak istiyorsun?” sorusuna, “Bu şekilde bana siyasi yasak getiremezler” yanıtını verdiği konuşuluyor.
CHP kulislerinde, Kılıçdaroğlu’nun olası bir olağanüstü kurultayda Ekrem İmamoğlu’nun önünü kesebileceği ve Özgür Özel ile iş birliği yaparak CHP liderliğinde İmamoğlu’nun önünü kapatabileceği yorumları yapılıyor.
İmamoğlu’nun finansal gücü ve “para kuleleri” iddiası
Selvi’nin yazısında dikkat çektiği bir diğer konu ise İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kullanarak finansal gücünü koruduğu iddiaları oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin geniş bütçesi ve oluşturulan ekonomik yapı sayesinde, İmamoğlu’nun siyasi kampanyalarını finanse ettiği iddia ediliyor. Özellikle seçim kampanyasında kullanılan özel uçakların finansmanının nasıl sağlandığı tartışılıyor.
İmamoğlu’nun yurtdışındaki temasları mercek altında
İstanbul’daki yerel seçim sürecinde DEM Parti ile kurulan “kent uzlaşısı” modelinin mimarlarından biri olan İmamoğlu’nun, bu süreçte yurtdışında yaptığı görüşmelerin de tartışma konusu olduğu öne sürülüyor. Selvi’nin aktardığı bilgilere göre, İmamoğlu’nun bu temaslarının bir video kaydının bulunduğu iddia ediliyor. Kiminle görüştüğü ve bu görüşmelerin içeriğinin ne olduğu soruları gündemde.
CHP’de kartlar yeniden dağıtılıyor
Ekrem İmamoğlu’nun karşı karşıya olduğu davalar, siyasi yasak ihtimali ve diploma iptali süreci, CHP içindeki güç dengelerini doğrudan etkiliyor. Mansur Yavaş’ın sahaya çıkması ve CHP içinde farklı adaylık senaryolarının konuşulması, önümüzdeki süreçte parti içinde daha büyük tartışmaların yaşanabileceğini gösteriyor.