GÜNDEM

Halka arzlarda 750 milyon TL sınırı güncellenmeli mi?

Endeks24 yazarı Ata Can, halka arz süreçlerindeki 750 milyon TL sınırının güncellenmesi gerektiğini belirtti. SPK’nın mevcut politikaları yatırımcılar için ne anlama geliyor?

Abone Ol

Endeks24 yazarı Ata Can, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı değerlendirmelerde, son 12 halka arzın bireysel yatırımcılara eşit dağıtım yöntemiyle gerçekleştiğini vurguladı. Can, bu halka arzların hiçbirinin "borsada satış-eşit dağıtım" yöntemiyle gerçekleştirilmediğine dikkat çekerek, bunun temel nedeninin 750 milyon TL sınırı olduğunu belirtti.

Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) 30 Mart 2023 tarihli i-SPK-128.21 sayılı ilke kararına göre, halka arz büyüklüğü 750 milyon TL ve altındaki halka arzların "borsada satış yöntemiyle" yapılmasının zorunlu olduğu ifade ediliyor. Ancak Can’a göre, bu sınır günümüz ekonomik koşulları çerçevesinde düşük kalmış durumda.

SPK’nın Güncellemeleri ve Halka Arz Süreçleri

SPK’nın 31 Aralık 2024 tarihli ve 2024/60 sayılı bülteniyle birçok uygulamada düzenlemeye gittiğini hatırlatan Can, örneğin "bakiyeyi yüklenim yönteminde" limitlerin %50 artırılarak 600 milyon TL’den 1,2 milyar TL’ye çıkarıldığını belirtti. Ancak halka arzlarda uygulanan 750 milyon TL sınırının değiştirilmediğini vurguladı.

Can, özellikle son dönemde SPK tarafından üst üste büyük ölçekli halka arzların onaylandığını, ancak yatırımcı ilgisinin eskisi kadar yüksek olmadığını söyledi. Katılımcı sayılarının düşmesiyle birlikte, satılamayan payların iptal edildiğine ve halka arz olan şirketlerin süreçlerini ertelediğine dikkat çekti.

Bu sürecin daha sağlıklı işlemesi için küçük ölçekli firmalara öncelik tanınması gerektiğini belirten Can, 750 milyon TL sınırının değiştirilerek "borsada satış-eşit dağıtım" yönteminin daha sık kullanılması gerektiğini ifade etti.

Şirketler İçin Öneri: Günlük Hisse Alım Taahhüdü

Halka arz sürecine giren şirketler için de bir öneri getiren Ata Can, şirketlerin "fiyat istikrarı planlanmaktadır" uygulaması yerine, "günlük hisse alım taahhütnamesi" vermesi gerektiğini savundu. Can’a göre, fiyat istikrarı uygulaması yatırımcılara bir garanti sunmazken, günlük hisse alım taahhüdü ile şirketlerin taahhütlerini yerine getirmesi zorunlu hale geliyor.

Son olarak Can, Borsa İstanbul ve SPK’nın halka arz fiyatlarına doğrudan müdahale etme yetkisi bulunmasa da, halka arz sonrası hisselerin sürekli değer kaybetmesinin yatırımcıları piyasadan uzaklaştırdığına dikkat çekti. "Bir yatırımcı halka arz fiyatından hisse alıp aylarca bekledikten sonra bile zarar ediyorsa, burada bir sorun olduğu açıktır" diyen Can, bu durumun yalnızca birkaç şirkete özgü olmadığını, genel bir trend haline geldiğini belirtti.