Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen basın toplantısında, Türkiye ekonomisinin 2025-2027 dönemini kapsayan Orta Vadeli Programı'nı (OVP) açıkladı. Ekonominin geleceğine dair stratejiler ve politikaların belirlendiği programda, büyüme, istihdam, fiyat ve finansal istikrar gibi temel alanlarda izlenecek yol haritası detaylandırıldı.
Orta Vadeli Programın Hedefleri ve Çerçevesi
Orta Vadeli Program, Türkiye ekonomisinin makroekonomik hedeflerini belirlemeyi, bütçe dengesini sağlamayı ve kamu borçlanma durumunu yönetmeyi amaçlayan bir yol haritası sunuyor. Program, Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ortaklaşa hazırlanarak Cumhurbaşkanı’nın onayıyla resmiyet kazandı. Cevdet Yılmaz, programın, ekonomik büyümeyi sürdürülebilir kılmak, istihdamı artırmak ve finansal istikrarı sağlamak için kritik adımlar içerdiğini belirtti.
Programda, ekonominin büyüme perspektifi, istihdam hedefleri ve fiyat istikrarına yönelik tedbirlerin yanı sıra, kamu harcamalarının etkinliği ve bütçe dengesinin sağlanması gibi konulara da değinildi. Yılmaz, "Yeni Orta Vadeli Programın, ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
Belirsizliklerin Azaltılması ve Ekonomik İstikrar
Yılmaz, son seçimlerin ardından siyasi belirsizliklerin ortadan kalktığını ve uzun bir seçimsiz döneme girildiğini vurgulayarak, bu durumun ekonomi politikalarında istikrarı sağlamak için bir fırsat sunduğunu belirtti. OVP, bu istikrarı desteklemek amacıyla, öncelikli reform alanlarını ve makroekonomik hedefleri ortaya koyuyor. Yılmaz, "Geçtiğimiz yıl uygulamaya koyduğumuz ekonomi programıyla politika belirsizliklerini ortadan kaldırdık ve güncellediğimiz bu Orta Vadeli Programla da kararlı adımlar atmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Hazırlık Süreci ve Paydaş Katılımı
OVP’nin hazırlık sürecinde geniş bir katılım sağlanarak, toplumun çeşitli kesimlerinden görüşler alındı. Sendikalar, meslek kuruluşları, iş dünyası temsilcileri, finansal kuruluşlar ve sivil toplum örgütleri ile gerçekleştirilen istişare toplantıları, programın daha kapsayıcı ve uygulanabilir olmasını hedefledi. Yılmaz, bu katılımcı sürecin, OVP’nin toplumun her kesimi tarafından sahiplenilmesi açısından önemli olduğunu vurguladı.
Ekonomik Göstergelerde Olumlu Seyir
Yılmaz, geçtiğimiz Eylül ayında uygulamaya konulan önceki OVP’nin başarıyla sonuçlandığını belirterek, programın öngörü ve hedeflerinin büyük oranda gerçekleştiğini ifade etti. Özellikle 2024 yılı Haziran ayından itibaren başlayan dezenflasyon sürecinin etkileri, enflasyon oranında 23,5 puanlık bir düşüş olarak kendini gösterdi. Bu gelişme, programın öngörülebilirliğini ve etkinliğini ortaya koyuyor.
Büyüme kompozisyonundaki dengelenme ve cari işlemler dengesindeki iyileşmeler, ekonomik istikrarı destekleyen diğer önemli unsurlar arasında yer aldı. Yılmaz, işsizlik oranlarının da hedeflerin ötesinde bir iyileşme gösterdiğini ve kamu harcamalarındaki etkinlik artışıyla birlikte bütçe açığının beklentilerden daha olumlu bir seyir izlediğini belirtti.
Makroekonomik Gelişmelerin Ekonomiye Yansımaları
Yılmaz, makroekonomik göstergelerdeki olumlu gelişmelerin yatırımcı güvenini artırdığını ve Türkiye’nin kredi notlarının yükseldiğini belirtti. Ulusal rezervlerde artış görülürken, ülkenin risk priminin düşmesi de programın başarısına işaret ediyor. Bu sonuçlar, OVP kapsamında uygulanan politikaların etkinliğini ve ekonomi üzerindeki olumlu etkilerini net bir şekilde ortaya koyuyor.
Yılmaz, "OVP 2025-2027 döneminde, ekonomimizin istikrarını ve kalkınmasını sağlayacak, refahını artıracak politikaları kararlılıkla hayata geçireceğiz. Programımız başarıyla çalışmaktadır ve sürdürülebilir büyümeye katkı sağlamaktadır." ifadeleriyle programın önemini vurguladı.