Allbatross Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Sertaç Ekeke, Paranın Yönü dergisinde yayımlanan röportajında Borsa İstanbul’daki satış baskısı ve olası toparlanma hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. BIST 100 endeksinde teknik seviye takibinin önem kazandığını belirten Ekeke, hacimli kapanışlar ve TCMB'nin faiz politikasına dair mesajların borsa hareketlerini doğrudan etkilediğini vurguladı.
8700 seviyesi kritik
Ekeke’ye göre, Borsa İstanbul'da bir dip çalışması yapılıyor. 8700 puan seviyesinin korunmasıyla birlikte dip seviyesinin burası olduğu söylenebilir. Ancak, üst kısımda 233 günlük ortalama olan 9200 seviyesinin aşılması gerektiğini belirten Ekeke, bu seviyeye ulaşılmadan teknik olarak bir yükselişten söz edilemeyeceğini ifade etti. 8700 seviyesinin korunması ise piyasada olumlu haber akışına bağlı olarak destek işlevi görecek.
Faiz indirim beklentisi ve hacim desteği
Ekeke, borsanın şu an düşük hacimle seyrettiğini, bu nedenle düşüşlerin derinleştiğini söyledi. Ancak, faiz indirimi beklentisi ve yabancı girişlerinin artmasıyla yükseliş trendinin güçlenebileceğini öngörüyor. Ekeke’ye göre, olumlu bir haber akışı ile BIST 100 endeksi 12.000 seviyesine kadar yükselebilir.
Yatırımcılara tavsiyeler
Ekeke, Borsa İstanbul’da 8700 puanın altına düşülmediği sürece, yatırımcıların bu seviyelerde yeni hisse senedi alım fırsatları bulabileceğini belirtiyor. Bu seviyelerde oluşan iskontoların, yeni portföy oluşturmak için uygun bir zemin sunduğunu ifade ediyor.
2025 yılı için beklentiler
2025’in ilk çeyreğinde borsanın 400 dolar seviyelerine ulaşabileceğini tahmin eden Ekeke, Kasım ayında olası bir faiz indiriminin borsayı yıl sonunda 12.000 puanlara çıkarabileceğini öngörüyor. Ancak, 8700 seviyesinin altındaki kapanışlar bu süreci uzatabilir.
Öne çıkan sektörler
Ekeke, bankacılık ve holding hisselerinin yükseliş trendine öncülük edeceğini ifade ediyor. Ayrıca çimento, savunma sanayi, telekomünikasyon sektörleri de dikkat çeken alanlar arasında. Yabancı yatırımcıların ilgisini çeken TÜPRAŞ ve Ford Otosan gibi güçlü hisselerin portföyde yer alması gerektiğini vurguluyor. Gıda ve içecek sektörlerinin de enflasyon muhasebesinin etkisinin azalmasıyla portföylerdeki yerini koruması gerektiğini belirtiyor.