Cuma günü Asya hisseleri, yatırımcıların önemli ABD enflasyon verilerini beklemesiyle üç aylık düşük seviyelere yakın bir seyir izlerken, dolar iki yılın zirvesine çıkarak dikkat çekti. ABD’nin Temel Kişisel Tüketim Harcamaları (PCE) verisi, piyasaların odak noktası oldu. Kasım ayı için %0,2 oranında bir artış tahmin edilen bu veri, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) politika duruşuna yönelik ipuçları sağlayacak.

Beklentilerin üzerindeki bir enflasyon verisi, piyasaların faiz indirimlerine yönelik beklentilerini azaltabilir. Fed’in son toplantısında sergilediği şahin duruş, 2025 yılına kadar yalnızca 37 baz puanlık bir faiz indirimi öngörülmesine neden oldu. Hazine tahvillerinde ise 10 yıllık getiriler iki haftada 40 baz puan yükselerek %4,5 seviyesinin üzerine çıktı.

Asya ve küresel piyasalarda dalgalanma

MSCI’nin Japonya dışındaki en geniş Asya-Pasifik endeksi haftalık %2,6 düşüşle hareket ederken, yıl genelinde %8’in üzerinde artış gösterdi. Japonya’nın Nikkei endeksi ise %16 yükselişle yılın en iyi performanslarından birini sergiledi. Bu yükselişte Japon yeninin değer kaybı etkili oldu. Yen, yıl boyunca %12 değer kaybederken, Japon yetkililerin müdahale uyarıları sürüyor.

Çin borsalarında ise karışık bir tablo hakim. Çin’in CSI300 endeksi %0,3 gerilerken, Hong Kong’un Hang Seng endeksi %0,2 yükseldi. Çin Halk Bankası, piyasa beklentilerini karşılayarak referans kredi faiz oranlarını sabit tuttu.

Döviz ve emtia piyasalarında hareketlilik

Döviz piyasalarında dolar, 108,45 seviyesine ulaşarak iki yılın zirvesine çıktı. Faiz avantajını kullanan dolar, diğer para birimlerini geride bıraktı. Japon yeni beş aylık zirvesinde tutunurken, euro ve sterlin haftalık bazda değer kaybetti. Euro, 1,0331 dolarlık destek seviyesini test ederken, sterlin 1,2484 dolarlık önemli bir seviyeye yaklaştı.

Emtia piyasalarında güçlü dolar etkisi hissedildi. ABD Batı Teksas petrolü (WTI), %0,5 kayıpla 69,06 dolara geriledi ve hafta boyunca %2,7 düştü. Altın fiyatları ise haftalık bazda %1,9 düşüşle 2.598 dolar seviyesine indi.

Küresel faiz politikaları ve piyasalara etkisi

Küresel merkez bankaları, 2023 yılında politika faizlerini şekillendirme açısından yoğun bir yıl geçirdi. İngiltere, Japonya, Norveç ve Avustralya kararlı bir duruş sergilerken, İsviçre ve Kanada 50 baz puanlık indirimlerle dikkat çekti. Avrupa Merkez Bankası ve İsveç Riksbank da faiz oranlarını 25 baz puan düşürdü.

TD Securities’den James Rossiter, merkez bankalarının belirsizliklere karşı daha esnek politikalar geliştirdiğini belirterek, 2025’in zorlu bir yıl olacağına dikkat çekti. “Belirsizlik yüksek kalmaya devam edecek, politika şokları piyasalarda dalgalanmalara yol açacak” diyen Rossiter, piyasalarda daha sık ve sert iniş-çıkışlar beklenebileceğini ifade etti.

Editör: Halit Alptekin