ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük vergileri politikalarının yarattığı ekonomik belirsizlik ve küresel riskler, yatırımcıları güvenli liman olarak görülen altına yönlendirdi. Altın, Salı günü 3.000 dolar seviyesini aşarak yeni bir rekor kırdı.
Spot altın, seansın erken saatlerinde ons başına 3.012,05 dolara kadar yükselerek tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. GMT saatiyle 02:49 itibarıyla altın, yüzde 0,2 artışla 3.008,08 dolardan işlem gördü. ABD altın vadeli işlemleri ise yüzde 0,4 artışla 3.017,60 dolara yükseldi.
Geçtiğimiz Cuma günü ilk kez 3.000 dolar seviyesini aşan altın, yılbaşından bu yana yüzde 14'ten fazla değer kazandı. Uzmanlar, jeopolitik istikrarsızlık ve ABD'nin ticaret politikalarının yatırımcıları güvenli varlıklara yönlendirdiğini belirtiyor.
ABD tarifeleri ve doların zayıflaması etkili oldu
Altındaki yükselişin başlıca nedenlerinden biri, ABD’nin ticaret politikaları oldu. Trump yönetimi, Şubat ayında çelik ve alüminyuma yönelik yüzde 25'lik ek gümrük vergisini yürürlüğe koydu ve 2 Nisan’da yeni sektörel vergiler uygulanacağını duyurdu.
Marex analisti Edward Meir, "Altın, doların zayıflaması ve tarifelere ilişkin belirsizlik nedeniyle önemli bir yükseliş yaşıyor" değerlendirmesinde bulundu. Dolar endeksi son beş ayın en düşük seviyesine geriledi ve bu durum altını yabancı yatırımcılar için daha cazip hale getirdi.
Jeopolitik riskler ve güvenli liman talebi
Orta Doğu'daki gelişmeler de altın fiyatlarını destekleyen faktörlerden biri oldu. İsrail'in Salı günü Gazze Şeridi’ne düzenlediği hava saldırılarında en az 200 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Ateşkes görüşmelerinde ilerleme sağlanamaması, bölgedeki belirsizliği artırarak yatırımcıları güvenli varlıklara yöneltti.
Diğer kıymetli metaller de altının yükselişini takip etti. Spot gümüş yüzde 0,2 artışla 33,89 dolara, platin yüzde 0,5 artışla 1.004,65 dolara, paladyum ise yüzde 0,5 artışla 969,60 dolara yükseldi.
Uzmanlar, altındaki yükseliş trendinin kısa vadede devam edebileceğini ancak küresel ekonomi ve jeopolitik gelişmelerin piyasalar üzerinde belirleyici olacağını vurguluyor.