Altın, yatırımcısına kazandırmaya devam ediyor. Son haftalarda yaşanan yükselişin ardında jeopolitik gelişmeler ve ABD Merkez Bankası'nın (FED) faiz indirimi beklentileri bulunuyor. 26 Eylül itibarıyla altının ons fiyatı 2.695 dolara ulaştı. Bu, altının yıl başından bu yana %28 artış göstermesi anlamına geliyor. Aynı dönemde ABD borsalarının gösterge endeksi S&P 500 ise %21 yükseldi.
Altın rallisinde hedge fonlarının etkisi
Altındaki bu yükselişin bir diğer nedeni, hedge fonlarının toplu olarak altın alımlarına yönelmesi. Bespoke Investment Group'un vadeli işlem piyasası analizine göre, fon şirketleri uzun zamandır görülmeyen seviyelerde altına yönelmiş durumda. Bank of America ve Citigroup gibi büyük firmalar da altının gelecek yıl 3.000 dolara ulaşabileceğini öngörüyor. Bu, altının mevcut fiyatlarına göre %11’lik bir artış anlamına geliyor.
Faiz oranlarının altın üzerindeki etkisi
Düşen faiz oranları, altın yatırımını cazip hale getiren unsurlar arasında. ABD Merkez Bankası'nın faiz indirimi beklentileri altının bu yılki yükselişini destekleyen etkenlerden biri. Ancak altın ve faiz oranları arasındaki ilişki tarihsel olarak karmaşık. Örneğin, Chicago FED’in araştırmasına göre, 1971-80 yılları arasında enflasyon beklentileri altının yükselişini tetikledi. Buna rağmen, son iki yıldır faizlerin yükseldiği bir dönemde altın fiyatları da yükseliş gösterdi.
Merkez bankalarının altın alımları yavaşladı
Son yıllarda merkez bankaları tarafından yapılan altın alımları, küresel talebin önemli bir bölümünü oluşturuyordu. Ancak son dönemde fiyatların yükselmesiyle bu alımlar yavaşladı. Çin, mayıs ayında altın alımını durdururken, ikinci çeyrekte merkez bankası alımları %39 düşüşle 183 tona geriledi.
Perakende yatırımcıların ilgisi artıyor
Perakende yatırımcılar da altına olan ilgilerini artırmaya başladı. Altın borsa yatırım fonlarına yönelen yatırımlar temmuz ayında pozitife döndü. Bu durum, uzmanlar tarafından altın için güçlü bir katalizör olarak değerlendiriliyor.